Elektrikli otomobiller: Pillerde kullanılan lityum kıtlaşıyor mu?

Lityum metali, ham madde olarak çok rağbet gördüğü için "beyaz altın" olarak da bilinir. Şarj edilebilir lityum iyon piller yalnızca cep telefonlarına ve dizüstü bilgisayarlara değil, aynı zamanda çoğu elektrikli arabaya da güç sağlar. Çin, İsveç ve Norveç'ten araştırmacılar, yeni bir çalışmada lityum üretiminin ve talebinin önümüzdeki yıllarda nasıl gelişeceğini modellediler. 2030 gibi erken bir tarihte bir kıtlığın yakın olabileceği konusunda uyarıyorlar. Sonuçlar Perşembe günü Cell Reports Sustainability dergisinde yayınlandı.

Lityum, lityum içeren tuz göllerinden veya kayadan çıkarılabilir. Pil üretimine giden yolda önemli ara maddeler, kimyasal bileşikler lityum karbonat ve ondan türetilen lityum hidroksittir. Önümüzdeki yıllarda pazara ne kadar lityum çıkacağını tahmin etmek için, çalışma yazarları, diğer şeylerin yanı sıra, basın bültenlerini, fizibilite çalışmalarını ve madencilik projelerine ilişkin istatistiksel raporları değerlendirdi.

Bunları, önümüzdeki yıllarda elektromobilite için üç büyük pazar olan Avrupa, Çin ve ABD'de talebin nasıl gelişeceğine dair tahminlerle karşılaştırdılar. Lityum talebini tahmin etmek için analizlerini, Uluslararası Enerji Ajansı'nın (IEA) elektrikli araç satışlarının nasıl gelişeceğine dair senaryolarına dayandırdılar. Piller için lityum talebiyle ilgili çeşitli varsayımlar dikkate alındı.

Sonuç olarak, yakın gelecekte yukarıda belirtilen pazarlardaki lityum üretimi ve talebi için 16 farklı senaryo hesaplandı. Çalışmanın modellemesi, 2030 gibi erken bir tarihte ele alınan üç bölgenin hepsinde kıtlıkların ortaya çıkabileceği sonucuna varıyor. Bu, şirketlerin üretimlerini artırma planlarını duyurmuş olmalarına rağmen böyle. Yayın, Çin'in lityum ithalatı olmadan bile bunu yapabileceğini belirtiyor. Öte yandan Avrupa ve ABD, uluslararası ticarete daha bağımlı.

Uzmanlar çalışmanın bulgularını Bilim Medya Merkezi'ne (SMC) açıkladı. Karlsruhe Teknoloji Enstitüsü'nde (KIT) araştırma grubu lideri olan Marcel Weil, SMC'ye modelleme sonucunun şaşırtıcı olmadığını söyledi. Diğer yayınlar da benzer sonuçlar göstermişti.

Uzman, lityum fiyatının şu anda çok düşük olması gerçeğinde "temel bir sorun" gördüğünü söyledi. "Yatırımcılar bu ve diğer piyasa riskleri nedeniyle yeni madenlere yatırım yapmaktan çekiniyor. Bu büyük bir sorun, çünkü madenlerin lityum üretebilmesi için beş ila 15 yıllık bir ön süreye ihtiyacı var," dedi Weil. Gelecekteki bir kıtlık durumunda fiyatların ne kadar artabileceği henüz öngörülebilir değil.

Ancak, sodyum bazlı pil teknolojileri halihazırda bir alternatif olarak mevcuttur. Bunlar "çok yakında Çin'de endüstriyel ölçekte üretilebilir." Ayrıca, örneğin Bolivya'da, lityum fiyatı yükselirse ekonomik olarak çıkarılabilecek büyük lityum yatakları hala bulunmaktadır.

Weil ayrıca hesaplamalara lityumun geri dönüşüm yoluyla geri kazanılması olasılığı gibi bazı faktörlerin dahil edilmediğine dikkat çekti. Ayrıca potansiyel yeni kaynaklar da var: "Örneğin, ham madde lityumun en büyük ihracatçısı olan Avustralya, kendi işleme kapasitelerinin daha fazlasını inşa edebilir veya işleme ortaklıklarına girebilir ve böylece küresel ticaret için lityum ürünleri sunabilir," dedi uzman.

Ayrıca, modelleme lityum pillerin sınırlı tedarikte bulunan doğal veya sentetik grafit gibi diğer "kritik" ham maddelere ihtiyaç duyduğunu hesaba katmamıştır. Tüm bunlar modellemenin geçerliliğini sınırlayabilir.

Elektrikli otomobil üretiminin uzun vadede nasıl gelişeceği belirsiz. Üreticiler genellikle "çok iyimser planlar yapıyor" diyor Karlsruhe'deki Fraunhofer Sistemler ve Yenilik Araştırmaları Enstitüsü'nde araştırma görevlisi olan Christoph Neef. Öte yandan, modellemede çeşitli senaryolar simüle ediliyor. Neef, SMC'ye "Çalışmanın temel bulgusu - artan lityum talebi ve belirsiz bir tedarik durumu - bu nedenle ciddiye alınmalı" dedi.

Ancak Neef, ham maddelerin dünya çapında ticareti yapıldığı için, lityum kıtlığının Çin, Avrupa ve ABD'deki yukarıda belirtilen pazarları etkilemesinin olası olmadığını da varsayıyor. Uzman, "Küresel talep küresel arzı aşarsa, en az zengin son müşterilerin bulunduğu yerlerde elektrikli araçlar veya piller için arz kıtlığı yaşanacaktır. Deneyimler, bunun Avrupa veya ABD'de böyle olmadığını gösteriyor" diyor.

Bilim Medya Merkezi'nden alınan materyallerle.