Avrupalılar Moskova'ya yaptırım uyguluyor, ABD bekliyor: Buna rağmen Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, ABD öncülüğündeki arabuluculuğa tamamen güvenmeye devam ediyor.

ABD Başkanı Donald Trump ile Kremlin Başkanı Vladimir Putin arasındaki telefon görüşmesinin ardından ABD, Moskova'dan Ukrayna'da ateşkes önerisi bekliyor. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Washington'daki ABD Senatosu komitesinde yapılan duruşmada yaptığı açıklamada, Putin'in ateşkese yol açacak bir öneri sunacağını, ardından daha geniş kapsamlı müzakerelere geçileceğini söyledi. Bu arada Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, Rusya ile olası barış görüşmelerinde ABD'nin itici güç olacağına güveniyor.

ABD Başkanı Trump, pazartesi günü Kremlin Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı telefon görüşmesinin ardından, Rusya ile Ukrayna arasında ateşkes konusunda Vatikan'da derhal müzakerelere başlanacağı sözünü verdi. Ancak Trump herhangi bir ayrıntı vermedi ve bir kez daha Moskova'ya barış çabalarında yeterli baskıyı uygulamadığı gerekçesiyle eleştirildi. Trump'ın Putin'e şimdilik Rusya'ya yönelik herhangi bir yaptırım önermediği bildirildi.

Rubio, Rusya'nın açıkladığı teklifin bağlamından yola çıkılarak Rusların zihniyetinin ne olduğu ve nerede durduklarının anlaşılabileceğini söyledi. "Putin'in her zaman kendi çıkarına, ülke için, Rusya için ve dünya görüşü için en iyi olduğuna inandığı zaman bir anlaşma yapacağını düşünüyorum." Ukrayna, üç yıldan fazla bir süredir Rusya'nın saldırgan savaşını savuşturuyor.

ABD'nin bekle-gör tutumuna rağmen Zelenskiy, Washington'ın bundan sonraki müzakerelerde öncü rol oynaması gerektiğini savundu. Zelenskiy akşam yayınladığı video mesajında, "Rusya'nın korktuğu şey Amerika'dır ve eğer Putin'i savaşı sonlandırmaya zorlamak için kaldıraç olarak kullanılırsa, birçok hayatı kurtarabilecek olan şey Amerikan nüfuzudur" dedi. "Amerika'nın barışa doğru çalışmaya devam etmesi önemlidir."

Zelenskiy, AB'nin Salı günü kabul ettiği 17. yaptırım paketini övdü. "Bu doğru yönde atılmış bir adımdır ve Rusya'nın barışa ilgi duymasını ve saldırganlığının ve savaşı uzatma arzusunun tam bedelini ödemesini sağlamak için gerektiği kadar yaptırım adımı atılmalıdır" dedi. İngiltere ve AB'nin yaptırım kararı var, "ABD'nin de buna katkıda bulunması iyi olur."

Şimdi 17. ceza paketi, diğer şeylerin yanı sıra, petrol ve petrol ürünlerinin taşınmasında kullanılan sözde Rus gölge filosuna yönelik tedbirlerin daha da sıkılaştırılmasını öngörüyor.

Bu arada İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, Papa XIV. Leo'nun Ukrayna'daki savaşı sona erdirmek için müzakerelere ev sahipliği yapmaya istekli olduğunu doğruladığını söyledi. Meloni, Papa'yla yaptığı telefon görüşmesinde, saldırgan Moskova ve Kiev arasında olası müzakereler için Vatikan'ın tarafsız bir yer olarak kullanılabileceğini doğruladığını aktardı. Katolik Kilisesi'nin yeni lideri de benzer bir teklifi yakın zamanda yapmıştı.

Meloni, pazartesi günü Trump ve aralarında Avrupalı ​​devlet ve hükümet başkanlarının da bulunduğu çok sayıda kişiyle yaptığı telefon görüşmesinde, Papa Leo'ya tekrar soru sorması istendiğini söyledi. Daha sonra bunu hızla yaptı. Başbakanlık Roma Ofisi'nden yapılan açıklamada, Papa'nın Ukrayna'da adil ve kalıcı bir barış için gösterdiği çabalar ve çalışmaya olan istekliliği nedeniyle Papa'ya teşekkür edildiği belirtildi.

Rus yetkililer, vatandaşlığa geçtikten sonra yaklaşık 20 bin göçmeni Ukrayna'ya karşı savaşa gönderdiklerini söylüyor. Tass resmi haber ajansına göre, Soruşturma Komitesi Başkanı Alexander Bastrykin, askeri soruşturmacıların orduya kayıt olmayı reddeden yeni vatandaşlığa geçen erkekleri bulmak için düzenli olarak baskınlar düzenlediğini söyledi. "80 bin kişiyi seçip askere kaydettik. Bunlardan 20 bini, bazı nedenlerden dolayı Özbekistan, Tacikistan veya Kırgızistan'da yaşamaktan hoşlanmayan 'genç' Rus vatandaşları. Bunlar şu anda cephede."

Sovyetler Birliği'nin dağılmasının üzerinden 30 yıldan fazla zaman geçmesine rağmen Rusya, özellikle Orta Asya'daki eski Sovyet cumhuriyetlerinden olmak üzere birçok göçmenin varış noktası olmaya devam ediyor. Bastrykin'in bahsettiği ülkelerde yaşam standardı Rusya'ya göre çok düşük olduğundan ve işsizlik olduğundan çok sayıda genç erkek misafir işçi olarak gelip Rus vatandaşlığı almaya çalışıyor.

Kremlin, göçmenlerin yanı sıra, özellikle Rusya'nın yoksul bölgelerinden gönüllüleri cepheye çekebilmek için mali teşviklere de güveniyor. Ayrıca, Kremlin'in müttefiki Kuzey Kore diktatörü Kim Jong Un'un askerleri de son aylarda Rusya'nın batısındaki Kursk bölgesinin bazı kısımlarının geri alınmasında görevlendirilmişti. Çin, Hindistan, Küba, Senegal veya Togo gibi diğer ülke vatandaşlarının da düzenli olarak işe alındığı bildiriliyor.