Küresel ısınmanın sonuçları | Tanımlayıcı bir yenilgi

And Dağları'ndaki Huaraz kentinden dağ rehberi ve küçük çiftçi Saúl Luciano Lliuya, karışık duygular içinde: "Bu davada, iklim değişikliğinin başlıca faillerinin eylemlerinin sonuçlarına katlanmaları ve yasal olarak sorumlu tutulabilmeleri için bir sonuca vardığımız için mutluyum," dedi 45 yaşındaki isim Çarşamba günü kararın açıklanmasının ardından. Luciano Lliuya, 2015 yılında Avrupa'nın en fazla sera gazı salımı yapan şirketi RWE'ye karşı hukuk davası açtı. Essen merkezli şirket, binasının olası su baskınlarına karşı alınacak koruyucu önlemlerin maliyetine, _CO2 emisyonlarıyla orantılı olarak katkıda bulunacak. Memleketinde, iklim değişikliği kaynaklı buzul erimesi nedeniyle And Dağları'nın yüksek kesimlerindeki Palcacocha Gölü'nün taşarak bir gelgit dalgasına yol açabileceğinden endişe ediliyor. Lliuya, bunun kısmen RWE'den kaynaklandığını savundu.

Dava, 2015 yılında Essen Bölge Mahkemesi tarafından ilk derece mahkemesinde reddedilmiş, ancak iki yıl sonra Hamm Yüksek Bölge Mahkemesi'ne yapılan itirazla kabul edilmiştir. Hakimler davayı kesin olarak değerlendirdi ve delillerin dinlenmesini açtı: Lliuya ve avukatı Roda Verheyen için ilk başarı. Çevre hukuku uzmanı, Perulu davacıyı başından beri destekleyen sivil toplum örgütü Germanwatch tarafından atandı. Verheyen o dönem yaptığı açıklamada, "Bu karar küresel etki yaratacak bir dönüm noktasıdır" demişti. Mahkeme, büyük miktarda emisyon salan şirketlerin iklim değişikliğinin sonuçlarından sorumlu ve yükümlü olabileceğini temelde kabul etmiştir. Verheyen, birkaç hafta önce Hamburg'da düzenlenen bir etkinlikte yaptığı açıklamada, bu hukuki görüşün daha önce beş uluslararası kararda, en son Yeni Zelanda'da, yer aldığını söyledi.

Mahkeme, Alman Medeni Kanunu'nun 1004. maddesine dayanarak, bir malikin kendisini rahatsız edici olaylara karşı savunabileceğini ve bunların durdurulmasını talep edebileceğini doğruladı. Kararda, mala yönelik bir tehditin böyle bir rahatsızlık olabileceği ve malikin, rahatsızlığa neden olan kişiden koruyucu önlemler alma veya bunlar için ödeme alma hakkı bulunduğu doğrulanmıştır. Yargıç Rolf Meyer, bu özel durumda, Peru'daki bir mal sahibinin Almanya'daki RWE gibi bir rahatsızlığa dava açabileceğini, çünkü yasanın rahatsızlığın mutlaka "mahalleden" kaynaklanması gerektiğini belirtmediğini açıkladı.

Ancak onun görüşüne göre, davacının evinin olası bir buzul selinde yıkılma riski yalnızca yüzde bir civarındadır. Kararda, RWE'nin emisyonlarıyla orantılı olarak koruyucu önlemlere katılımını sağlamak için bunun yeterli olmadığı da ifade edildi. Saúl Luciano Lliyu için bu bölüm hayal kırıklığı yaratıyor. "Bu bölgeyi onlarca yıldır tanıyan buzul bilimciler riskin farkındalar, ancak kendimizi sel riskinden korumak için RWE'den hiçbir yardım almıyoruz," diye eleştiriyor. Daha fazlasını ummuş ve özellikle RWE aleyhine bir karar çıkartmak için tüm hukuki yolları kullanmıştı. Avukatı aracılığıyla, davacının malına yönelik gelecek 30 yıl içerisinde herhangi bir tehdit tespit etmek istemeyen uzman ve yapı mühendisi Rolf Katzenbach'a karşı diskalifiye davası açtı ancak bu dava başarısızlıkla sonuçlandı. Ancak Yargıç Meyer, kararı açıklarken Katzenbach'ı "aydın" olarak niteledi ve temyiz başvurusunu reddetti.

"Buzul bilimciler riskin farkındalar, ancak sel riskine karşı korunmak için RWE'den yardım alamıyoruz."

Davacı Saúl Luciano Lliuya

Bu nedenle RWE kendisini sürecin kazananı olarak görüyor. Şirket avukatları, "STK'lar ikinci davada bile emsal oluşturmayı başaramadı" dedi. Grubun her zaman yasal gerekliliklere uyması nedeniyle de sorumluluğu haklı değildir. RWE, "Dünyanın herhangi bir yerindeki her Alman şirketine karşı iklimle ilgili zararlara ilişkin iddialarda bulunulması halinde" endüstriyel lokasyonun öngörülemeyen sonuçlarla karşı karşıya kalacağı konusunda uyardı.

Yargıç Meyer ise konuya oldukça farklı bakıyor: Almanya'nın rekabet açısından herhangi bir dezavantaj yaşayacağını düşünmüyor, zira benzer davalar başka ülkelerde de yaşanıyor. Ancak bunlar ancak hukuk devletinin işlediği ülkelerde mümkündür. Peru'da yargı sisteminin kısmen bağımsız olduğunu belirten Luciano Lliuya, şunları söyledi: Çevreyle ilgili çok sayıda şikâyet işleme alınmadan arşivleniyor. Tam da bu yüzden, Mayıs 2022'de sahayı denetlemek için Peru'ya gelen Alman yargısına teşekkür ediyor. Lliuya, "Burada, Huaraz'da, bu birçok insanın her şeyin nasıl birbirine bağlı olduğunu anlamasına yardımcı oldu" diyor.

Germanwatch açısından Luciano Lliuya v. RWE davası önemli bir etkiye sahip. Çevre ve kalkınma örgütü , iklim riskleri nedeniyle şirket sorumluluğuna ilişkin açılan ve delillerin sunulduğu duruşmaya ulaşan dünyadaki tek davanın bu olduğunu söyledi. Bu olay hukuk tarihine geçti.