Yeni çalışma | Sağcı aşırılıkçı AfD'nin yasaklanması için iyi şanslar

Anayasayı Koruma Teşkilatı'nın (BfV) AfD hakkındaki aylardır hazır olan raporu, partinin yasaklanması yönündeki süreci destekleyebilir mi? Köln merkezli anayasa hukukçusu ve Kamu Hukuku ve İdari Çalışmalar Enstitüsü müdürü Markus Ogorek bu konuyu inceledi. "nd" gazetesi de onun detaylı hukuki analizini edindi. Sonuç: Evet.

Bunun arka planında, Federal Anayasayı Koruma Dairesi'nin (BfV) Mayıs ayında AfD'yi "kesinlikle aşırı sağcı" olarak sınıflandırması yatıyor. İç istihbarat teşkilatı, raporunda, diğer hususların yanı sıra, partinin "etnik kökene dayalı bir insan kavramı" kullandığını ve Alman vatandaşlarını sözde "pasaport Almanları"ndan ayırdığını belgeledi.

Federal İçişleri Bakanı Alexander Dobrindt (CSU), o dönemde BfV'nin AfD raporunun partiyi yasaklamak için yeterli olmadığını açıklamıştı. Ogorek ise, olası bir parti yasaklama davasının hazırlıkları için raporun "önemli" olduğunu savundu. Bu gerekçeyi, BfV tarafından toplanan yüzlerce AfD yetkilisinin ifadesini yeniden değerlendirerek savundu. Ogorek, bu ifadeleri Federal Anayasa Mahkemesi'nin katı standartlarına aykırı olarak değerlendirdi. Vardığı sonuç şuydu: Çoğu "yabancı düşmanlığı, azınlıklara karşı düşmanlık, İslamofobi ve Müslümanlara karşı düşmanlık" sergiliyor.

Ogorek ayrıca bir partinin kapatılmasının önündeki yüksek yasal engellere dikkat çekiyor ve olumlu bir sonucun garanti olmadığını vurguluyor. Önemli bir nokta, AfD'nin "özgür demokratik temel düzeni bozmayı veya ortadan kaldırmayı amaçladığını" kanıtlamak. Ancak anayasa hukukçusu, bunun için yeterli kanıt görüyor. Bir diğer önemli soru ise AfD'nin hedeflerine ulaşma potansiyeline sahip olup olmadığı. Politico dergisine konuşan Ogorek, seçim başarıları, istikrarlı yapıları ve güçlü toplumsal kökleri göz önüne alındığında, durumun böyle göründüğünü söyledi.

Anayasal kurumlar, Münster Yüksek İdare Mahkemesi'nin AfD'nin BfV'nin sınıflandırmasına karşı açtığı dava hakkında üç yıl içinde karar vermesini (muhtemelen davayı reddederek) beklememelidir. Bu nedenle hukukçu, federal ve eyalet hükümetlerinden oluşan bir çalışma grubunun paralel olarak bir yasak taslağı hazırlamak üzere erken kurulmasını savunuyor. Bu öneri yeni değil: SPD ve Yeşiller aylardır böyle bir federal-eyalet çalışma grubu kurulmasını talep ediyor. Sol Parti ayrıca AfD'nin yasaklanması için sürecin "nihayet başlamasını" istiyor.

Cumhuriyetçi Avukatlar Derneği Başkanı ve "AfD Yasağı. Hemen!" kampanyasının sözcüsü Angela Furmaniak, "Federal hükümetin AfD'yi yasaklamak için yasal işlem başlatmakta tereddüt etmeye devam ettiği her gün, demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan onuru için giderek artan bir tehdit oluşturuyor," diyor. Aşırı sağ partiye siyasi olarak meydan okuma girişimlerinin hepsi başarısızlıkla sonuçlandı. Furmaniak, "nd"ye verdiği demeçte, "İnsan onurunu, demokrasiyi ve hukukun üstünlüğünü içtenlikle korumak isteyen hiç kimse AfD'yi yasaklamaktan kaçınamaz," dedi.