'Herkes sözleşmeleri iptal etmemiz gerektiğini söylerdi': Devlet Başkanı Gustavo Petro'nun radyo ve televizyondaki medya yayınlarına ilişkin tartışmalı mesajı.

Hükümeti hakkında yeterince bilgi vermediğini düşündüğü medyaya sert bir dille saldırdığı tartışmalı bir tweet'te Cumhurbaşkanı Gustavo Petro, radyo ve televizyon istasyonlarının elektromanyetik spektrumu kullanmasına izin veren sözleşmelerin geçerliliğine değindi .

Petro, medya kuruluşları tarafından değerlendirilen X tweet'inde, "Sözleşme , ulusal bir varlığı ticari olarak işletmeleri için; onlar imtiyaz sahibi. Medya anayasayı, bilgi edinme hakkını ve gerçeği ihlal ederse sözleşme ihlal edilmiş olur ve burada her gün ihlal ediliyor. Herkes sözleşmelerin feshedilmesi gerektiğini söylerdi," dedi.

Başkanın yorumuna göre, yönetiminin sonuçlarına yönelik eleştiriler sözde "zehirli": "İnsan onuruna, ailemin onuruna ve halka yanlış bilgi vererek ve onları nefretle doldurarak ne kadar zarar verdiler."

Devlet başkanının konumu, en azından ülkenin yakın tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir durumdur; zira liderleri tarihsel olarak basın özgürlüğünü savunmaya kendini adamıştır.

Petro'nun mesajı, eski bakan Alejandro Gaviria tarafından reddedildi. Gaviria, "Rahip Saade başıboş bir adam değil. Medyayı kontrol etmemiz gerektiğini söylediğinde, Başkan Petro'nun talimatlarını uyguluyor." dedi.

Aynı şekilde Demokrat Merkez temsilcisi Andrés Forero da cumhurbaşkanının sözlerini reddetti: " @petrogustavo bu uzun ve sıkıcı nutukta, utanç verici 'özel kalem müdürünün' medyayı kontrol etme yönündeki antidemokratik önerisini destekliyor ."

Başkan aynı tweetinde, meclisin açılış töreni sırasında "Petro defol" diye bağıran muhalif milletvekillerinin anayasayı ve yasaları ihlal ettiğini iddia etti .

" Cumhurbaşkanlığı konuşmasının sonunda muhalefetin Cumhuriyet Kongresi'nde yaptığı şey, kaba bir tepki ve kurumsal bir darbe çağrısıydı. Bir vatandaş "Petro defol" diyebilir, ancak bir milletvekili diyemez, çünkü göreve geldiğinde Anayasa'yı koruyacağına yemin etmişti," diye iddia etti.

Aynı oturumda, cumhurbaşkanına sadık parlamenterler, Ulusal Anayasa'da açıkça yasaklanmış bir pozisyon olan cumhurbaşkanlığının yeniden seçilmesi çağrısında bulundular. Bu konuda Başsavcılık tarafından soruşturma altında olan tartışmalı Genelkurmay Başkanı Alfredo Saade de aynı düşünceyi dile getirdi. Petro, uzun tweetinde bu iki olaya hiç değinmedi.

EL TIEMPO, başkanın kongre üyelerinin "Petro'yu dışarı atın" diye bağıramayacağı yönündeki iddiasının doğru olup olmadığını uzmanlara danıştı.

Analist Jairo Libreros'a göre milletvekilleri yemin ettiklerinde haklarını kaybetmiyorlar.

"Bir vatandaş kongre üyesi pozisyonunu üstlendiğinde, temel haklarını kaybetmez. Kuşkusuz, Kongre'nin kamu görevlisi statüsüne özel olarak tasarlanmış bir rejime boyun eğerler. İfade özgürlüğü gibi temel hakları da bazı sınırlamalar ve aynı şekilde bazı gereklilikler içerir. Örneğin, şiddet kullanımını teşvik edemezler ve eleştiriye ve kamuoyunun denetimine karşı daha fazla hoşgörülü olmalıdırlar. Ve her durumda fikirlerini, görüşlerini ve siyasi tercihlerini ifade edebilirler; diğer şeylerin yanı sıra, ifadeleri nedeniyle yasal yaptırımlara maruz kalma korkusu olmadan "Petro defol" diyebilirler. Nihayetinde, sözlerinin uygun olup olmadığına vatandaşlar karar verecek ve bunu sandıkta dile getireceklerdir," diye belirtti Libreros.

Benzer şekilde, Ulusal Seçim Konseyi'nin (CNE) eski başkanı César Lorduy da kongre üyelerinin bu cümleyi haykırabileceğini ileri sürdü.

Lorduy, "Elbette yapabilir. Yeniden seçilme çağrısı yapamayan kişi, Kongre üyesi olmayan, ancak Anayasa'nın yasakladığı bir şeyi haykıran veya talep eden bir yürütme organı görevlisidir. Kongre üyelerinin sözlerinin dokunulmazlığı, Kongre üyelerini görevlerini yerine getirirken verdikleri görüş ve oylar konusunda koruyan anayasal bir güvencedir," dedi.

Maria Alejandra González Duarte