Vizyon çatışması: Sheinbaum ve Trump, Meksika'ya damga vuracak görüşme

Başkan Claudia Sheinbaum, Donald Trump ile ticaret, göç ve güvenlik konusunda kritik bir toplantıda buluşmayı planlamıştı. Hayatınız üzerindeki doğrudan etkisini öğrenin.
Son yılların en çok beklenen ve gergin zirvelerinden birinde Meksika Devlet Başkanı Claudia Sheinbaum, Donald Trump ile görüşmeye hazırlanıyordu. Masada USMCA'nın geleceği, göç krizi ve belirsizlik ve kişisel uyumla tanımlanan ikili bir ilişki vardı.
Meksika ile Amerika Birleşik Devletleri arasındaki ilişkinin geleceği belirsiz ve bu denge, Başkan Claudia Sheinbaum ile ABD'li mevkidaşı Donald Trump arasındaki yaklaşan toplantıda sonuna kadar zorlanacak. Bu sadece törensel bir toplantı olmayacaktı; Kuzey Amerika entegrasyonunu yeniden tanımlayabilecek veya onu benzeri görülmemiş bir çatışma dönemine sürükleyebilecek iki ekonomik ve milliyetçi vizyonun çarpışması olacak.
Muazzam bir beklentiyle örtülü toplantı, Donald Trump'ın G7 gündemini iptal etmesi nedeniyle ertelenmek zorunda kaldı. Karmaşık bir bağlamda geliyor: Sheinbaum, kemerinin altında iddialı bir ulusal kalkınma projesiyle geliyor, Trump ise ticaret ve göç konusundaki agresif söylemini sürdürüyor.
Bazı ayrıntılar gizli tutulsa da, sohbete yön verecek kritik konular herkesin malumu:
* Ticaret: Amerika Birleşik Devletleri-Meksika-Kanada Anlaşması'na (USMCA) ilişkin olası yeniden müzakere veya yeni kuralların uygulanması merkezi olacaktır. Trump tarihsel olarak tarifeleri birincil baskı kaldıracı olarak kullanmıştır ve böyle bir hareket doğrudan Meksika ekonomisini etkileyecektir.
* Göç: Bu belki de en zor noktadır. Trump yönetimi, göçmenleri tutuklamak için yeni ICE uygulamalarının geliştirilmesi ve toplu baskın tehdidi de dahil olmak üzere sert politikalarını yoğunlaştırdı. Sheinbaum, iş birliği ile egemenlik ve insan haklarının savunulması arasında gidip gelmek zorunda kalacak.
* Güvenlik: Uyuşturucu kaçakçılığı ve organize suçla mücadelede işbirliği önemli bir konu olacak ve Washington'un daha kesin sonuçlar elde edilmesi yönündeki baskısı devam edecek.
Başkan Sheinbaum müzakere masasına eli boş gelmiyor. Onun ana platformu, yakın zamanda G7 zirvesi gibi uluslararası forumlarda desteklediği iddialı bir ekonomik kalkınma projesi olan "Meksika Planı"dır. Bu planın temelleri açıktır ve ekonomiyi içeriden güçlendirmeyi amaçlamaktadır:
* Ekonomik Egemenlik: Şirketlerin taşınmasını (nearshoring) teşvik etmek.
* Ulusal İçerik: Stratejik sektörlerde %50 ulusal tedarik hedefiyle Meksika şirketlerinin küresel değer zincirlerine katılımını artırmak.
* Kaliteli İşler: Üretim ve uzmanlaşmış hizmetlerde 1,5 milyon ek iş yaratmak.
Bu plan, Trump'ın işlemsel ve sıklıkla çatışmacı yaklaşımının tam tersine, egemen bir kalkınma vizyonunu temsil ediyor.
"Sheinbaum'un bugün Trump ile yaptığı gibi bir toplantı genellikle belirsizlikle örtülüdür, çünkü insanlar arasındaki kimya bir gizem olarak kalır. Bu sefer de öyleydi, ancak iki ülkenin kaderi tehlikede." – Jorge Zepeda Patterson, analist.
Analist Jorge Zepeda Patterson'ın belirttiği gibi, planların ve gündemlerin ötesinde, toplantının sonucu iki lider arasındaki kişisel kimya kadar öngörülemez bir faktöre bağlı olabilir. Ancak Trump'ın bir müzakereci olarak geçmişi, baskıya ve nüfuza güveneceğini gösteriyor.
Bu yüksek riskli zirvenin sonucu bölgenin geleceği hakkında net bir sinyal gönderecek. Bu kadar zıt iki vizyon, nearshoring'in sunduğu fırsatlardan yararlanarak pragmatik bir ortaklık için ortak bir zemin bulabilir mi? Yoksa milliyetçiliklerin çarpışması yeni bir ticaret anlaşmazlıkları ve sınır krizleri dönemine mi yol açacak? Cevap, Meksika'nın önümüzdeki yıllardaki gidişatını belirleyecek.
La Verdad Yucatán