Muzu hala kurtarabilir miyiz?

Uganda'nın başkenti Kampala'nın kapılarında, omzunda tüfeği asılı, plastik bir sandalyede oturan bir muhafız var. Muz plantasyonu gece gündüz gözetim altında. Geçmek için izin almanız gerekiyor. Doğu Afrika'nın dağlık bölgelerinin neredeyse her yerinde olduğu gibi, göz alabildiğine uzanan muz ağaçları sıra sıra uzanıyor. Ancak kimsenin bu muzları yemesine izin verilmiyor. Bilim insanları, muzların genetik yapısını değiştirerek zararlılara karşı dirençli hale getirdiler. Ve bu muz ağaçlarıyla birlikte, muzu kurtarma umudu da büyüyor.

Kampala'daki bu tarla, en kötü senaryoda küresel bir gıda felaketine yol açabilecek bir tehdidi önleme girişimidir. Muzlar sadece [Avrupa'daki] süpermarketlerimizden değil, aynı zamanda temel gıda maddesi oldukları Afrika ve Latin Amerika pazarlarından da kaybolabilir. Mikroskobik bir mantar plantasyonlara saldırarak muz ağaçlarını kurumaya ve çürümeye mahkûm ediyor.

Biz Avrupalılar bu trajedide merkezi bir rol oynuyoruz. Çünkü binden fazla muz çeşidi olmasına rağmen, neredeyse sadece bir tane yiyoruz. Alman süpermarketlerinde bulduğumuz tüm muzlar...