Orelsan ve Jonathan Cohen'in birlikte rol aldığı gerçek-sahte belgesel "F*ckin' Fred, like a leopard"ın değeri nedir?

Clément Cotentin'in yeni belgeseli, 27 Şubat Perşembe günü büyük bir tantanayla Amazon Prime'da yayınlanacak. Nedenini anlıyoruz. Kabul edelim, F*ckin' Fred, like a leopard, kardeşi Orelsan hakkında yaptığı ve 2021'de (Bölüm 1) ve ardından 2022'de (Bölüm 2) bize sunduğu Never Show That to Anyone adlı iki dikkat çekici belgesel dizisi kadar kaliteli değil. Kısa olması (1s06) sebebiyle, en iyi esprilerin hepsinde olduğu gibi, bu film de eğlenceli olabilir, ancak vazgeçilebilir bir filmdir ve özgeçmişinin en üstünde kalmayacaktır.

F*ckin' Fred'in jeneriği akmadan önce bile bir uyarı var: " Bu belgeseldeki her sahne tamamen gerçektir. Ve aynı zamanda tamamen yanlıştır." Dolayısıyla bu, parodi tarzında gerçek-sahte bir belgesel, yani bir "sahte belgesel" olacak. Başlangıçta belirli bir amacı olmadan, aceleyle çekildiği açıkça belli olan, Jonathan Cohen'in çeşitli enkarnasyonlarından biri olan F*ckin' Fred etrafında oluşan büyük bir hezeyanı senaryolaştırmak, dramatize etmek ve ayakta tutmak için sonradan yapılan eklemelerden faydalanan bir film.

Başa dönelim. Jonathan Cohen, 2015 yılı civarında, Bloqués adlı komedi dizisinin setinde yer alan kanepede ilk kez Orelsan ile Gringe'in arasına sıkıştı. Jonathan, Serge le Mytho takma adını kullanarak başına geldiği iddia edilen çılgın hikayeleri doğaçlama olarak anlatıyor. Serge the Mytho ekranda öyle bir patlama yapar ki, daha sonra kendi başarılı yan dizisi kısa komedisine sahip olur. Gerisini biliyoruz - özellikle Family Business'taki rolü ve La Flamme ve Le Flambeau dizilerindeki yapımcılığı - ve tükenmez bir şaka makinesi olduğu ortaya çıkan bir adamın karşı konulamaz yükselişini.

F*ckin' Fred karakteri onun sanrılarından birinden doğmuştur. Epilogue Turnesi'nde (2019-2020) Orelsan, "sevdiği" kişileri bir veya daha fazla tarihte sahneye davet ediyor. Bunlardan biri de Jonathan Cohen. Buraya kadar her şey doğru ama bundan sonra hiçbir şeyden sorumlu değiliz. Normandiyalı rapçi " sadece sahnede Serge le Mytho yapmayı" düşünürken, "Jo" yeni bir şey sunmakta ısrar ediyor. Aklına fikirler geliyor: Aynı anda kelimeleri işaret diline mi çeviriyor? Dans etmek mi? Kokteyl mi yapıyorsunuz? Sonunda, daha akıllıca bir şekilde , bir şarkı yapma fikri akılda tutuldu.

Her şeye karşı koyabilen yetenekli bir insan olan "Jo", tur otobüsünde birkaç şarkı sözüyle oynamaya başlar. Elbette çok uçuk bir şey değil ama yapması gereken tek şey bir numara bulmak, bir döngüye alınmış küçük bir cümle, parmaklarını masaya vurarak ufak bir ritim eklemek ve bir parça şekilleniyor. Aptalca ve basit bir şarkı ama yine de şarkı. Müzisyenler Orelsan, Skread, Eddie Purple ve Phazz'ın da yardımıyla her şey göz açıp kapayıncaya kadar bir araya gelince, ortaya çıkan bu benzerlik daha da iyi bir hal alıyor.

Jonathan Cohen, bu özel gün için göz alıcı bir karakter yaratıyor: lezzetli bir aksana sahip, işaret dili de dahil olmak üzere tüm dillerde şarkı söyleyebilen, capoeira'yı kendi tarzında seven, ince örgülerini bir taçla tutturan, rengarenk bir bob saç modeli ve leopar desenli şortu olan bir adam. " Merhaba Paris, kıçıma hoş geldin, Tour de France, baget ekmek, Eyfel Kulesi..." diye bağırıyor İsviçre'deki açık hava festivalinde kaslı bir Eurodance ritmiyle sahneye atlarken.

Sos alır. Beğenilen F*ckin' Fred doğdu. Bu yürüyen parodi daha sonra sık sık arkadaşı Orelsan'la sahneye çıkacak ve bu doğru.

Clément Cotentin'in gerçek-sahte belgeseli, başlangıcı, ortası, sonu ve bir miktar gerilimi olan, inandırıcı bir anlatıya dönüştürülmüş bu hikayeyi anlatıyor. Var olan sahneleri yeni sekanslarla destekleyerek, geri sayım ya da olay sonrasındaki yorumlar gibi tüm araçları kullanarak, Orelsan'ın bitmek bilmeyen balgamıyla "Jo"nun taşan enerjisi arasındaki karşıtlığı kullanarak bunu başarıyor. İzleyiciye figüran olarak büyük bir göz kırpma ile. Bu ultra çılgın filme gülüyor muyuz? Evet, eğer sıra dışı mizahı seviyorsanız ve yıllardır YouTube'da dolaşan F*ckin' Fred kliplerini izlemediyseniz.

Bu tuhaf UFO, her şeyden önce Jonathan Cohen'in bir kez daha ne kadar büyük bir fenomen olduğunu kanıtlamasına olanak sağlıyor. Doğaçlamanın tarifsiz kralı, gölgesinden daha hızlı şakalar yapan bir kral, bir başkalaşım prensi ve ses ve aksan ustası. Burada sahneyi arkadaşı Orelsan'dan çalıyor, ki bu da açıkça ona yardımcı olmaya istekli. Sürekli serbest davranan Jonathan Cohen-F*ckin' Fred'in hiçbir sınırının olmadığını ilan ettiğine inanmalısınız. Bir ara Les Nuls'tan osuruğu yapan Misou-Mizou'yu, namıdiğer Bruno Carette'i bile çok düşündük ve bu bir iltifattır.

"F*ckin' Fred, like a leopard", Clément Cotentin'in Orelsan ve Jonathan Cohen ile birlikte hazırladığı belgesel (66 dakika) 27 Şubat 2025 Perşembe günü Amazon Prime'da yayınlanacak