Şok anket, Rayner'ın İslamofobi planının Farage'a 100 sandalye ve tam zafer kazandıracağını gösteriyor

Angela Rayner'ın İslamofobi'nin resmi tanımına ilişkin önerisinin, Reform'a İşçi Partisi aleyhine 100 sandalyelik bir çoğunluk sağlayacağı bir anketle ortaya çıktı.

Başbakan Yardımcısı, Asyalı taciz çeteleri hakkında siyasetçilerin konuşmasını engelleyeceği endişesine rağmen, kamu sektöründe uygulanacak yeni bir tanım hazırlamak üzere bir panel atadı.

2.000 kişiyle yapılan bir anket, İslamofobi planından haberdar olan seçmenler arasında İşçi Partisi'nin oylarının önemli ölçüde daha kötü olduğunu, ifade özgürlüğü savunucularının planı kınadığını ortaya koydu.

The Telegraph'ın haberine göre , seçmenlere öneri hakkında bilgi verilmeden önce Reform yüzde 29, İşçi Partisi yüzde 23, Muhafazakarlar yüzde 17 ve Liberal Demokratlar yüzde 14 oy almıştı.

Ancak ankete katılanlara, İşçi Partisi İslamofobi tanımını getirirse nasıl oy verecekleri sorulduğunda, Reform'un oyu bir puan artarak yüzde 30'a çıkarken, İşçi Partisi'nin oyu üç puan düşerek yüzde 20'ye geriledi.

Eğer genel seçimde tekrarlanırsa, bu, İslamofobi tanımı olmadan 20 kişilik bir Reform çoğunluğu ile, tanımın getirilmesi durumunda 106 kişilik bir Reform çoğunluğu arasındaki farka eşit olacaktır.

Tanımın getirilmesi İşçi Partisi'nin bir milyon oy kaybetmesine ve Avam Kamarası'ndaki sandalye sayısının 155'ten 103'e düşmesine yol açacak.

Anket, kurucusu James Johnson'ın "Bu anket, İşçi Partisi'nin İslamofobi için yeni bir tanım getirmesi durumunda, işçi sınıfından geriye kalan oyları baltalamak gibi olacağını gösteriyor" dediği JL Partners tarafından gerçekleştirildi.

"Reform'un İşçi Partisi'nin yüzlerce sandalyesini zorladığı bir ortamda, bu onların göze alabileceği bir şey değil."

Eleştirmenler, İslamofobinin bazı tanımlarının, insanların Asyalı taciz çeteleri konusunda endişelerini dile getirmesini imkânsız hale getireceği konusunda uyarıda bulundu.

Muhafazakarlar ise Bayan Rayner'ı resmi tanımı oluşturmak için "aşırı" görüşlere sahip bir komite atamakla suçladı.

Muhafazakar Parti'nin eski kabine bakanlarından Dominic Grieve başkanlığındaki çalışma grubu gizli bir şekilde toplanıyor ve kamuoyu görüşlerini sunamayacak.

Bay Grieve, "çocuk bakıcılığı çeteleri" tartışmasını "Müslüman karşıtı ırkçılığın" bir örneği olarak niteleyen 2019 tarihli bir raporu övdü.

Gölge Eşitlik Bakanı Claire Coutinho, "ırk ve dinle ilgili konularda gizlilik kültürünün" "çetelerin genç kızları cezasız bir şekilde kandırmasına, tecavüz etmesine ve işkence etmesine" olanak sağlayan temel etken olduğunu söyledi.

Geçtiğimiz ay Barones Casey'nin istismar çeteleriyle ilgili raporunda, yüzlerce kızın akıl almaz cinsel istismara maruz kaldığı, bunun bir nedeninin de yetkililerin ırkçı görünme korkusuyla konuyu ele almaması olduğu belirtiliyordu.

Bakanlar, İslamofobi tanımının ifade özgürlüğünü engellemeyecek şekilde yazılmasında ısrarcı.

JL Partners'ın 2.035 İngiliz yetişkinle gerçekleştirdiği anket 16-18 Temmuz tarihleri arasında gerçekleştirildi.

Ankete katılanların yüzde 37'sinin nefret söylemine karşı koruma önlemlerinin çok ileri gittiğini düşündüğü, yüzde 28'inin ise yeterli olmadığını düşündüğü, yüzde 19'unun ise koruma önlemlerinin doğru seviyede olduğunu söylediği ortaya çıktı.

Katılımcıların yaklaşık yüzde 30'u İslamofobiye karşı alınan önlemlerin çok ileri gittiğini söylerken, yüzde 28'i ise önlemlerin yeterince ileri gitmediğini düşünüyor.

İslamofobi meselesinin hükümetin karşı karşıya olduğu diğer meselelerle karşılaştırılması istendiğinde, katılımcıların yüzde 54'ü İslamofobi'nin nispeten önemsiz olduğunu, yüzde 30'u ise nispeten önemli olduğunu söyledi.

İşçi Partisi seçmenlerine bu soru sorulduğunda, yüzde 45'i bunun nispeten önemsiz olduğunu söyledi.

Tüm seçmenler arasında, bugün İngiltere'de İslamofobi tanımının gerekli olduğunu düşünenlerin oranı sadece yüzde 37 iken, yüzde 45'i bunun gereksiz olduğunu söyledi.