Perugia, hakim üç çocuklu iki eşin borcunu iptal etti

Haberler: Perugia'da uygulanan bir "aile borcu hafifletme" davası. Ama bu gerçekten bir haber mi? La Rivoluzione del debito (Giuffrè Editore) kitabının yazarı avukat Fabio Cesare'nin şüphesi yok: "Sansasyonel bir dava olarak göstermeye çalıştıkları şey aslında öyle değil çünkü Perugia'da yaşananlar bir istisna değil". Cesare, üç çocuklu bir aileye karşı 81 bin avroluk borcun iptal edilmesine bile pek şaşırmamış çünkü sözde bir "aile borcu hafifletme" olarak yargıç iki ebeveynin taleplerini birleştirmiş ve avukat şöyle açıklıyor: "İflas eden borçlunun borç hafifletmesini düzenleyen Şirket Krizi ve İflas Kanunu'nun 283. maddesi, tek bir kişinin borcunun iptali için 50 bin avroya kadar yüksek eşikler sağlıyor". Haberin nerede olduğunu sorduk.

" Yenilik, nihayet basın aracılığıyla kamuoyunda tartışılıyor olması ve bilginin kamu malı haline gelmesidir . Artık hiç kimse, bilinçli veya bilinçsiz olarak, kanunun öngördüğü belirli koşullar altında bir ailenin borçlarının iptal edilmesinin mümkün olduğunu bilmediğini söyleyemeyecektir."

Avukat Cesare lafını sakınmıyor ve ekliyor: « Yargıçlar genellikle bu kuralı çok kısıtlayıcı bir şekilde uyguluyorlar , belki de iyi niyetle, bu şekilde insanların borca ​​girmesini engelleyebileceklerine inanıyorlar. Ancak ne yazık ki, başta Devlet olmak üzere, tam olarak borç üzerine kurulmuş bir toplumda yaşıyoruz. Bu yaklaşım sorunu çözmeye hizmet etmiyor, sadece Borç Uzlaşma Birimlerinin işini zorlaştırıyor , bu birimler ailelerin borç sarmalından çıkmalarına yardımcı olmaktan sorumlu ve Mahkemenin gözetimi altında faaliyet gösteriyorlar».

Cesare'ye göre bu durum ters bir etki yaratıyor: " Borçlu insanlar, kırılganlıklarından faydalanan özel yöneticilerin eline düşüyor . Bu profesyoneller, kendilerini kurtarıcı olarak sunarken, genellikle tek amaçları kendi ekonomik kazançları oluyor. Ailenin borç durumu bu şekilde düzelmiyor ve bu arada Cesare şöyle açıklıyor: "Mahkemeler tarafından tanınan kriz yöneticileri düşük ücret alıyor ve tam da bu nedenle onları bulmak zor."

Ve biz onların borçlarını bağışlarız

Sonuç olarak Perugia davası istisnai bir olguyu temsil etmese bile yine de önemlidir, çünkü bugünden itibaren hiç kimse borç affının kişiye yapılan bir iyilik değil, kanunla tanınmış bir hak olduğunu bilmiyormuş gibi davranamaz.

Fotoğraf: Benjamin Brunner, Unsplash

Etiketler:
• Haklar
• Aile
• İyi Üretmek