Dijital Pasaport İkinci El Pazarını Harekete Geçiriyor: Ürün Değerini Yaşam Döngüsü Boyunca İki Katına Çıkarıyor

Dijital pasaport, moda ürünlerinin yaşam döngüsü değerini iki katına çıkarabilir ve tüketiciler en fazla faydayı, kârın %65'ine eşdeğer bir miktarı "nakde çevirerek" elde edebilir.

Bu, Bain & Company'nin eBay ile birlikte hazırladığı ve Avrupa mevzuatının özellikle yeniden satışta ürünlerin değeri üzerindeki etkilerini analiz eden yeni raporun temel bulgusudur. Dijital ürün pasaportu (DPP), geçen yıl yürürlüğe giren ve etkileri 2027'den itibaren somut olarak uygulanacak olan Ecodesign düzenlemesi (Espr) tarafından getirilen yükümlülüklerden biridir ve tüketicilerin, şirketlerin ve düzenleyici otoritelerin ürünleri yaşam döngüleri boyunca takip etmelerine ve değerlendirmelerine olanak tanıyacaktır. Çalışmaya göre DPP, ürünün yaşam döngüsü boyunca değerini iki katına çıkaracak ve tüketici kazançların en önemli payını (%65) toplayacaktır. Geri kalan kısım (%35) ise markalar tarafından örneğin bakım ve onarım hizmetleri sayesinde toplanacaktır.

"Bu çalışmayı, bir uyumluluk ihtiyacından doğan bir şeyin aslında değer yaratma olasılığının nasıl olduğunu anlamaya çalışmak için yaptık. Özellikle DPP, ikinci el pazarı için bir itici güç olacak", diye açıklıyor Bain&Company'de ortak ve çalışmanın yazarlarından biri olan Matteo Capellini.

Ancak Capellini'ye göre, «markalar henüz iş fırsatını anlamadı ve tüketiciler gerçek "kazananlar" olacak». Bain tarafından görüşülenlerin yaklaşık %90'ı olan birçok marka, şu anda DPP'leri esas olarak düzenleyici bir yük olarak görüyor ve sürekli gelir elde edebilen, sürdürülebilirliği teşvik eden ve tüketicilerle ilişkileri güçlendiren stratejik bir yatırım olarak görmüyor. «Şirketler, bu aracı benimseme sürecine hukuk ve sürdürülebilirlik ekipleriyle birlikte acil bir bakış açısıyla yaklaşıyor. Değer yaratma açısından önemli bir fırsatı göz ardı ediyorlar: Tüm giyim ürünleri dijital pasaporta sahip olduğunda, ikinci el pazarına erişimi hala sınırlayan bazı engellerin (malzemeler veya orijinallik sertifikası hakkında bilgi gibi) otomatik olarak ortadan kalkacağını hayal edebiliriz».

Capellini'ye göre, "ikinci el, markalara bir dizi yeni tüketici kazandırabilir, örneğin tam fiyatlı ürünleri karşılayamayanlar, ancak aynı zamanda onları karbonsuzlaştırma hedeflerine de yaklaştırabilir."