Meme kanseri: Ire Roma liderliğindeki bir çalışma, yapay zekanın ve gerçek dünya verilerinin değerini ortaya koyuyor.

Hastalığın agresif formlarına yönelik tedavinin iyileştirilmesi için 8 ülkede 750 hastanın yer aldığı bir Avrupa ağı oluşturuldu.

Üçlü negatif meme kanserinde, neoadjuvan kemoterapide önemli bir ilaç olan paklitakselin dozunun önemli ölçüde azaltılması, daha düşük patolojik tam yanıt oranı ve dolayısıyla olası bir nüks riski artışı ile ilişkilidir. Ancak bu etki HER2 pozitif tümörlü hastalarda gözlenmemiştir. Bunlar, gerçek dünya verilerine ve dijital araçlara dayanan onkoloji için yeni bir uluslararası ölçüt olan ESMO Real World Data and Digital Oncology dergisinde yayınlanan bir çalışmanın bulgularıdır. Roma'daki Regina Elena Ulusal Kanser Enstitüsü'ndeki (IRE) araştırmacılar tarafından koordine edilen çok merkezli çalışma, DigiCore konsorsiyumunun üyeleri olan yedi Avrupa ülkesindeki sekiz onkoloji merkezinde ve Birleşik Krallık'ta tedavi gören 750'den fazla erken evre meme kanseri hastasından alınan gerçek dünya verilerini analiz etti.

"Bu çalışma, tam yanıt ve hasta sağ kalım şansını optimize etmek için yeterli dozda paklitaksel kullanımının hayati önemini doğruluyor," diye açıklıyor IRE'nin Faz IV Denemeler Birimi başkanı Patrizia Vici. IRE'nin başkanlığını yaptığı IFO'dan (Hastane Fizyoterapi Enstitüleri) yapılan açıklamaya göre, girişim aynı zamanda önemli bir eğitim değeri ve metodolojik yenilik sunarak genç araştırmacılara Avrupa iş birliği ağına katılma fırsatı sundu. Dahası, gelişmiş makine öğrenimi tekniklerinin kullanımı, randomize çalışmaların son derece seçici bağlamlarının dışında, günlük klinik uygulamada toplanan verilerden klinik açıdan anlamlı yanıtlar üretilmesini sağladı. IRE onkoloğu ve çalışma koordinatörü Eriseld Krasniqi, "Bu çalışma, onkologların, veri bilimcilerinin ve diğer uzmanların uzmanlığını bir araya getirdi ve dijitalleşmenin gerçek dünya verilerinin analizini nasıl geliştirebileceğini ve anında uygulanabilir klinik kanıtlar üretebileceğini gösterdi. DigiCore platformunun desteği paha biçilmezdi," diyor. Vici, projenin "genişlemeye devam ettiğini" ve immünoterapi ile tedavi edilenler de dahil olmak üzere daha yeni teşhis konmuş hastaları da kapsadığını ekliyor. "Amaç, bu yeni bağlamlarda, monoklonal antikorlarla tedavi edilen HER2 pozitif tümörlerde gözlemlendiği gibi, kemoterapinin rolünün değişip değişmediğini anlamak."

Ifo Genel Direktörü: 'Yeni Meme Onkolojisi Ünitesi yakında kurulacak'

Ire'nin vekaleten bilimsel direktörü Giovanni Blandino, "Gerçek dünya verileri, randomize çalışmalara dahil edilmeyen kanser hastalarının %90'ından fazlasının klinik gerçekliğini yansıtan önemli bir kaynaktır," diye vurguluyor. "Bu çalışma, enstitünün verileri birbiriyle çalışabilir hale getirmek ve federatif öğrenme modelleri de dahil olmak üzere gelecekteki çalışmalarda kullanmak için geliştirdiği sağlam bir dijital altyapı ve iş birliğine dayalı bir modelin sonucudur."

IFO Genel Müdürü Livio De Angelis, "onkologlarımızın ve araştırmacılarımızın mükemmel çalışmalarından gurur duyduğunu" ve başarıları için minnettarlığını dile getirdi. "Kanser tedavisine ve bu durumda kadınlarda en sık görülen kanserlerden biri olan meme kanserine olan bağlılığımız sarsılmazdır ve yakında yeni bir Meme Onkolojisi Ünitesi'nin faaliyete geçmesiyle daha da güçlenecektir."