Biyometrik CURP: Mağdurlar için adalet mi, vatandaş kontrolü mü?

Senato, fotoğraf ve parmak izleriyle zorunlu bir CURP (Ulusal Kimlik Belgesi) oluşturan tartışmalı reformu onaylıyor. İkilemi keşfedin: kayıp kişileri aramak ile herkesin mahremiyeti.
Senato, tüm Meksikalılar için zorunlu biyometrik CURP (Kayıp Kişilerin Para Birimi Kaydı) oluşturulmasını öngören Zorla Kaybetme Yasası'nda kapsamlı bir reformu onayladı ve adalet arayışı ile kitlesel gözetleme riski arasındaki denge konusunda yoğun bir ulusal tartışmayı ateşledi.
Senato, 69 lehte, 28 aleyhte ve 5 çekimser oyla Yürütme Organı tarafından desteklenen ve şimdi nihai tartışma için Temsilciler Meclisi'ne gidecek olan girişimi onayladı. Reform, Meksika toplumu için merkezi bir ikilem sunuyor: binlerce kayıp kişiyi bulmaya yardımcı olma vaadinde bulunan bir araç karşılığında hassas kişisel verileri Devlete teslim etmek kabul edilebilir mi, yoksa benzeri görülmemiş bir gözetleme sisteminin kapısını mı açıyor?
Hükümetin ve çoğunluk yasama organının temel argümanı, reformun Devlete kaybolma krizini ele almak için önemli teknolojik araçlar sağlayacağıdır. Mekanizma iki temel sütuna dayanmaktadır:
- Zorunlu Biyometrik CURP: Benzersiz Nüfus Kayıt Kodu (CURP) artık basit bir alfanümerik kod olmayacak. Zorunlu olarak yüz fotoğrafı, parmak izleri ve iris gibi diğer biyometrik verileri içeren ulusal bir kimlik belgesi haline gelecek.
- Tek Kimlik Platformu: Yeni biyometrik CURP'u (Ulusal Kimlik Numarası) Ulusal Kayıp Şahıslar Kaydı, Ulusal Adli Veri Bankası ve diğer idari kayıtlar gibi önemli veri tabanlarıyla gerçek zamanlı olarak entegre edecek dijital bir platform oluşturulacak.
Fikir, bir kişinin kayıp olarak bildirilmesi durumunda, CURP'sinin (Ulusal Kimlik Belgesi) sistem genelinde uyarıları tetikleyerek, nerede olduklarına dair ipucu sağlayabilecek herhangi bir prosedür veya aktivitenin sürekli izlenmesine olanak sağlamasıdır. Dahası, reform, evsizleri veya LGBTQ+ topluluğundan olanları da dahil etmek için "sosyal aile" ve "sosyal isim" gibi arama gruplarının taleplerini de içeriyor.
Senato'daki muhalefet, biyometrik CURP'u "zehirli ok" ve yasama organının "Truva atı" olarak nitelendirdi. Kayıpları arama gibi asil bir dava kapsamında, tüm nüfus üzerinde bir kontrol ve gözetim mekanizmasının uygulandığını savunuyorlar.
"Bu kayıp kişileri aramak için bir yasa değil; hepimizi izlemek için bir yasa. Adalet taleplerine veri tabanları, biyometrik gözetim ve kişisel bilgilerin aşırı kullanımıyla yanıt veriyorlar," diye beyan etti bir PAN senatörü tartışma sırasında.
Muhalefetin ve Dijital Hakları Savunma Ağı (R3D) gibi sivil toplum örgütlerinin dile getirdiği temel kaygılar şunlardır:
- Gizlilik Riski: Tüm nüfusa ait biyometrik verilerin tek bir devlet tarafından yönetilen veritabanında (SEGOB aracılığıyla) toplanması, bilgilerin hacklenmesi ve kötüye kullanılması açısından çok büyük bir risk oluşturmaktadır.
- Siyasi kontrol: Yeni CURP'un, kimlik belgesi olarak INE kimliğinin yerini alacağı ve mevcut hükümete seçim veri tabanlarına erişim ve kontrol olanağı sağlayacağı yönünde endişeler var.
- Güvenlik önlemlerinin eksikliği: Reform, bu son derece hassas bilgilerin kullanımı için net bir denetim ve denge veya vatandaş gözetim mekanizmaları oluşturmuyor.
Krizden en çok etkilenen arama gruplarının pozisyonu bölünmüş ve karmaşıktır. Hükümet, Ulusal Saray'daki toplantıların ardından reformun kendi önerilerini entegre ettiğini iddia ederken, yaklaşık yüz grup girişimi reddeden bir bildiri yayınladı.
Eleştirileri, yasanın altta yatan sorunlara değinmediği noktasında yoğunlaşıyor:
- Finansman eksikliği: Ülkedeki morglarda biriken 70.000'den fazla cesedin kimliğini tespit etmek için gereken DNA testlerini yapacak kaynaklar yoksa, bir veritabanının işe yaramayacağı konusunda uyarıyorlar.
- Cezasızlıkla mücadele etmiyor: Reformun kimlik tespitine odaklandığını, ancak soruşturmaları güçlendirmediğini veya kayıplardan sorumlu olanların adalete teslim edilmesini garantilemediğini belirtiyorlar.
- Simülasyon: Bazı gruplar, hükümetle yapılan görüşmelerin bir "saçmalık" olduğunu ve yasanın gerçek ihtiyaçları anlaşılmadan "iktidar masasından" hazırlandığını düşünüyor.
Bu reformun Senato'da onaylanması, daha geniş bir toplumsal tartışmanın sonu değil, başlangıcıdır. Meksika toplumu, bu teknolojik aracın potansiyel avantajlarının, her vatandaşın kimliğini Devletin elinde merkezileştirmenin içerdiği riskleri haklı çıkarıp çıkarmadığını tartmak zorunda kalacaktır.
La Verdad Yucatán