Nicolas Maduro'nun Arjantin'deki yasadışı casusluğu: Ülkedeki Venezuelalı sürgünleri böyle tehdit ettiler.

Apolo Vakfı, Nicolás Maduro rejimine bağlı, Arjantin'de yaşayan sürgünleri zulüm ve tehdit eden, devletin de dahil olduğu Venezuela'daki ulusötesi bir örgütün varlığını kınadıktan sonra Clarín, şikayette bulunan ailenin aldığı tehditleri ayrıntılarıyla anlatan mahkeme dosyasına erişebildi.

Belgede, Apollo Vakfı'nın tehditlerden , Venezuela Kültür Bakanlığı'nda eski bir yetkili olan Mery Erazo'nun oğlu José Zambrano ile yaptığı temas aracılığıyla haberdar olduğu belirtildi. Genç adam, 2017 yılında annesi ve eşiyle birlikte Ekvador'a kaçmıştı. Chavista güçleri burada ilk olarak José'nin annesini eski işyerinden belge çalmakla suçlayarak tehditler savurarak varlıklarını hissettirmişti .

Buenos Aires milletvekili Yamil Santoro'nun bağlı olduğu vakıf, yaptığı sunumda, mesajların aileye sosyal medya, WhatsApp ve hatta yeni adreslerine gönderilen tehdit mektupları aracılığıyla ulaştığını açıkladı. Bu nedenle Ekvador'a göç ettikten bir yıldan az bir süre sonra tekrar taşınmak zorunda kaldılar. José ve eşi Arjantin'e seyahat etti . Annesi ve kardeşi Şili'ye gitti ve José'nin kız kardeşi de 2019'da onlara katıldı. Ancak tehditler devam etti.

Apollo Vakfı'na göre, José Arjantin'e taşındıktan sonra da sosyal medya, kısa mesajlar ve doğrudan evine gönderilen mektuplar yoluyla tehditler almaya devam etti. Mektupta, "2022 yılında adrese 'Köpeğinizi hangi saatlerde gezdirdiğinizi biliyoruz' yazan el yazısıyla yazılmış bir mektup geldi" ifadeleri yer aldı.

Ayrıca gencin, köpeğiyle yürüyüşe çıktığı sırada apartmanının önünde park halinde duran ve içinde iki kişi bulunan bir arabayı fark ettiği bildirildi. Onu görünce yolcu koltuğunda oturan kadın şoföre hızlanmasını işaret etti ve kaçtılar.

Belgede ayrıca zulmün eş zamanlı olarak Venezuela'da da yürütüldüğü belirtiliyor. José, 2024 yılında kendisini uyaran bir arkadaşı aracılığıyla, Venezuela hükümetinin güçlü adamlarından Diosdado Cabello'nun 2017 yılında başlattığı, muhalifleri tutuklamak için devletin koordine ettiği bir dizi eylem olan "Tun Tun Harekatı" kapsamında Maduro rejimi tarafından aranan kişiler listesine eklendiğini öğrendi.

Sunumda ayrıca Zambrano'nun önce Şili'de yaşayan, daha sonra başka ülkelere taşınan ve en sonunda şu anda yaşadıkları Amerika Birleşik Devletleri'nde yeniden bir araya gelen ailesinin geri kalanının hayatları da ayrıntılı olarak anlatılıyor.

Belgede, "Şili Cumhuriyeti'nde Mery Erazo, orada bulunduğu birkaç ay boyunca 'oğlunuzun Arjantin'de olduğunu biliyoruz' yazılı bir tehdit mektubu aldı ve ardından telefon görüşmeleri ve kısa mesajlarla tehditler aldı" ifadeleri yer aldı.

Apollo Vakfı'nın şikâyetinde, taşınmalardan birinin ardından José'nin kız kardeşinin de Chavista güçlerinden tehditler almaya başladığı belirtiliyor: Kendisine, José'nin tam adı, kimlik türü ve numarası, e-posta adresi, hatta banka hesap numarası ve adresi verilen bir telefon aldığı belirtiliyor. Ayrıca kocası, kızı, kardeşi ve babasıyla ilgili bilgiler de verdiler. Sonra telefonu kapattılar.

"Saldırganlar ona , yaptığı her şeyden haberdar olduklarını açıkça belirttiler." Ayrıca belgede, kadının 2024 yılında "Kendine iyi bak, nereye taşındığını biliyoruz, kızın çok değerli, ona iyi bak " yazılı bir mesaj aldığı da ayrıntılı olarak belirtiliyor.

Apollo Vakfı'nın sunumuna göre José'nin kız kardeşi yorgun düşerek ABD'ye sığınma talebinde bulundu. Bu kararı, bu kez evine el yazısıyla yazdığı son bir uyarı aldıktan sonra aldı: "Sana zamanının dolduğunu söylemiştik, senin, kızın ve Buenos Aires'teki kardeşin Jose'nin günlerinin sayılı olduğunu " (SIC).

José ve eşi ise bir süre daha Arjantin'de yaşadılar, ancak daha sonra Arjantin makamlarına yeni bir şikayette bulunmadan önce ABD'ye sığınma talebinde bulunmaya karar verdiler. Burada ayrıca Dr. Ignacio Falcón aracılığıyla Apollo Vakfı ile de iletişime geçtiler ve onlar da olayları kınayan bir sunum yaptılar .

Apolo Vakfı, Clarín'e ülkede yaşanan tek vakanın bu olmadığını , "pratik olarak doğrulanmış" birkaç vaka daha kaydettiklerini söyledi. Ancak birçok mağdur şikâyette bulunmaya cesaret edemiyor.

Venezuelalı sürgünlerin memleketlerini terk ettikten sonra yaşamayı tercih ettikleri ülkeler arasında Arjantin, Kolombiya, Ekvador, Şili ve Peru yer alıyor. Ancak Bolivarcı güçlerin zulmü sınırda bitmiyor ve Chavismo'dan kaçanlar yeni bir ülkeye yerleştikten sonra bile yeni evlerinde tehditler almaya devam ediyorlar .

Vakfın temsilcisi ve şikâyetin başlatıcılarından Nicolás Silvera'nın örnek gösterdiği vakalardan biri de ülkesinden kaçıp Şili'ye yerleşen eski Venezuelalı teğmen Ronald Ojeda'nın vakası.

Ojeda, Şubat 2024'te kaçırılmış ve dokuz gün sonra cesedi, başkent Santiago'nun bir mahallesinde yarı gömülü bir şekilde bir bavulun içinde bulunmuştu . O dönem davaya bakan Şili savcılığı, olayın "Venezuela'dan kaynaklanan organize bir suç" olduğunu ve Aragua Treni'nin de olaya katıldığını açıklamıştı.

Vakıf ayrıca grupların lojistik işlerinin iyi yürüdüğünü, Zambrano'nun annesinin Kolombiya'da yaşadığını, oğlunun o sırada Arjantin'de yaşadığı dönemde günlük rutini hakkında kendisine bilgi sağladığını vurguladı. Ve bu durum tek değil. Clarín , ABD'de yaşayan sürgünlerin, Latin Amerika'da kalan çocukları hakkında sosyal medya üzerinden tehdit niteliğinde bilgiler almaya devam ettiğini belirtiyor.

Örgüt ayrıca José'ye ulaşmak için kullandıkları telefonların çoğunun Arjantin numaralarını içerdiğini , dolayısıyla örgütte ülkeden faaliyet gösteren kişilerin olabileceğini açıkladı.

Yasadışı istihbarat güçlerinin Zambrano ve ailesine ait verileri nasıl ele geçirdiği henüz netlik kazanmazken, Yamil Santoro bağlantılı örgüt, RENAPER'ın sürekli veri sızdırma olayına dikkat çekiyor. Ancak Arjantin devleti içinde Chavista gruplarla işbirliği yapan ve onlara bilgi sağlayan bir irtibatın varlığını da dışlamıyorlar.