Kavurucu yazdan sonra rekor kıran soğuk kış. Avrupa'da yeni bir buzul çağı mı?
Sorun şu ki, bu senaryo giderek daha fazla inandırıcılık kazanıyor ve Haziran ayında Geophysical Research Letters dergisinde yayınlanan bir makalede AMOC "çöküşünün" etkilerinin simülasyonu yer alıyor. Bu simülasyon "tüyler ürpertici" olarak tanımlanabilir.
Kuzey Avrupa'da Arktik Donları mı? Uzmanlar: Gerçek mi?"AMOC çökerse, çok daha soğuk kışlara hazırlıklı olmak zorunda kalırız. Kış aşırılıkları bazı bölgelerde daha da belirgin olur: İskandinavya'da sıcaklıklar -50 santigrat dereceye kadar düşebilir," diyor Utrecht Üniversitesi'nde okyanus bilimci olan Dr. Rene van Westen. Avrupa'nın, iklim değişikliğinin nihayetinde ters yönde, yani hızlı soğumaya doğru ilerleyeceği tek kıta olabileceğine inanıyor. Aşağı yönlü sıcaklık düzeltmesi 10 ila 30 santigrat derece arasında değişecektir.
Bu, diğer şeylerin yanı sıra, Büyük Britanya'nın yılın neredeyse yarısında don ve yer donu yaşayabileceği anlamına geliyor (ve son yıllarda adalıların olağanüstü güneşli baharların tadını çıkardıklarını, hatta mayıs ayında ilk bronzluklarını yakalamak için plajlara gittiklerini hatırlayalım) ve Londra'da her on kıştan birinde, daha önce Doğu Avrupa'dan bilinen 20 derecelik donlar yaşanacak.
Öte yandan Oslo, Norveç'in iç kesimlerini saymazsak, -48 santigrat dereceye kadar düşük sıcaklıklarla karşılaşabilir. Utrecht araştırmacısı, "Ve orada -40 santigrat derecede her şey dağılmaya başlar," diye belirtti. Amsterdam ve Brüksel'de kış aşırılıkları Londra'dakilere benzer olacak, Paris ise biraz daha iyi durumda olacak (-18 santigrat derece). Polonya'da kış ortalamaları muhtemelen -10 ila -15 santigrat derece civarında seyredecek, ancak güneydeki dağlık bölgelerde birkaç derece daha soğuk olacak. AMOC'nin "çökmesi", Amazon'daki yağış sıklığını ve bolluğunu da etkileyecektir.
\N
Okyanus akıntıları, oldukça belirsiz bir yolda ilerlediğimiz bir bilgi alanıdır. Oşinologlar, yukarıda anlatılan AMOC'nin düşüşünün ne ölçüde başladığını ve ne ölçüde devam edeceğini tartışıyorlar. Bazıları Atlantik akıntılarının geçen yüzyılın ortalarından beri yavaşladığını savunurken, diğerleri bu mekanizmanın bugün bile zar zor fark edilebildiğini savunuyor.
RP