Otobüs durağında çıplak ayaklı bir Yemenli veya bir lincin neredeyse nasıl gerçekleştiği

İnternet öfkeyle doldu. Saldırganlık, bu adama yönelik şiddet çağrıları, ırkçılık ve şovenizm. Önemli içerikler açıkça nefret söylemini gölgede bıraktı. Yabancı, göçmen hemen "pasifleştirildi" ve en kötü kötülük olarak etiketlendi.

Genç bir Yemenli vatandaştı; Arap Yarımadası'nda, Güneybatı Asya'da bulunan bir ülkenin vatandaşıydı. Petrol, doğalgaz ve elmas bakımından zengin olan Yemen, mükemmel bir coğrafi konuma ve iki denize (güneyde Arap Denizi ve Aden Körfezi, batıda Kızıldeniz) erişime sahip. Bu ülkenin zengin olması ve rahat bir yaşam sunması gerektiği düşünülebilir. Ancak durum hiç de öyle değil. Halkı aşırı yoksullukla boğuşuyor, çocuklar yetersiz beslenmeden ölüyor ve altı yılı aşkın süredir devam eden bir silahlı çatışma var. Yaklaşık 40 milyonluk bu ülkede yaşananlar bir felaket olarak nitelendirilebilir.

Muhtemelen çoğu yabancı gibi o da uzun yıllardır Polonya'ya geldi. Tıpkı bu insanların geldiği, geldiği ve gelmeye devam edeceği gibi. Yasadışı, parasız ve hiçbir mülkü olmadan. Neden? Muhtemelen memleketinde bizzat tanık olduğu trajediden kaçıyordu.

Bu yılın 7 Temmuz'unda, yürürlükteki Polonya yönetmeliklerine uygun olarak, Sınır Muhafızları onu Bieszczady Sınır Muhafız Birimi tarafından yönetilen Przemyśl'deki Yabancılar Koruma Merkezi'nden serbest bıraktı. Önce yakındaki bir toplu taşıma durağına yöneldi.

"Uyanın millet. İki ay içinde ölmüş olacağız," "Yemin ederim, başıma böyle bir şey gelirse, polisi aramadan önce mühendislere inşaat malzemelerinin bir kısmını tüm gücümle gösteririm. Temel malzemelerle başlarım: donatı ve kalıp," "Otobüs durağında duran da ne? Orada paramparça olmuş halde yatıyor olmalı," "Neyse ki harika taraftarlarımız var, çürükleri temizlerler," "Yakala ve kurtul!" - bunlar gönderilerden birinin altındaki yorumlardan sadece birkaçı...