Ana Canosa: 'Sizin için kötü müydü?': Evet, kötü orgazmlar düşündüğünüzden daha yaygındır

Orgazm genellikle yoğun haz ve duygusal tatminle ilişkilendirilse de, her orgazm bu hislerle birlikte yaşanmaz. Bazen doruk noktasına ulaşmak yorgunluk, zorunluluk, kopukluk ya da en kötüsü: zorlamayla gerçekleşir. Ve sonra, yakınlığı beslemek yerine, acı bir tat bırakıyor - eylemin kendisinden daha uzun süren bir tür duygusal akşamdan kalmalık.

Çeşitli cinsel yönelimlere ve cinsiyet kimliklerine sahip, çoğunluğu romantik ilişki içinde olan 726 katılımcıyla yapılan bir araştırma tam da bunu araştırdı: rızaya dayalı ilişkilerde bile orgazmın olumsuz deneyimlenip deneyimlenemeyeceği.

Araştırmacılar üç özel bağlamı incelediler: Kişinin seks yapmak istememesi ancak partnerinin baskısına boyun eğmesi; orgazma ulaşmak için içsel veya dışsal bir baskı olduğunda; ve kişi, fazla bir istek duymadan, gönül rahatlığıyla cinselliği kabul ettiğinde.

Sonuçlar çok açıklayıcıydı. Evet, orgazmın kötü duygularla - hayal kırıklığı, öfke, üzüntü, tiksinti - birlikte yaşanmasının mümkün olduğunu gösterdiler. Haz duygusunun zayıflamasına neden olduğu gibi, duygusal durumda da izler bırakabilir ve hatta gelecekteki deneyimlerde cinsel isteği ve performansı etkileyebilir.

Araştırmanın belki de en rahatsız edici bulgusu şu: Duygusal rahatsızlık her zaman orgazmı engellemiyor. Kalp olmasa bile vücut çalışabilir.

Hoşgörülü seks olarak adlandırılan durumda, veriler, kişinin başlangıçta isteksiz olmasına rağmen deneyimin kendisine iyi geleceğine inanması durumunda daha tatmin edici olabileceğini gösteriyor. Bu, sadece zorunluluktan, partnerdeki çatışmadan veya kötü ruh halinden kaçınmak için, eşin "rolünü yerine getirmek" için veya "aşk teslim olmak" için seks yapmaktan çok farklıdır. Bu tür senaryolarda, cinsel ilişki rızaya dayalı olabilir, ancak istenen bir durum değildir ve rıza tek başına olumlu bir deneyimi garantilemez.