Milli Eğitim Şurası, öğretmeni olmayan öğrenciler için <em>çevrimiçi</em> eğitim öneriyor

Milli Eğitim Şurası (MKU) Başkanı Salı günü yaptığı açıklamada, öğretmen eksikliğinin öğrenme üzerindeki etkisini azaltmak için çevrimiçi eğitimin çözüm yollarından biri olabileceğini ve daha fazla yabancı öğretmen istihdam edilmesini önerdi.
Domingos Fernandes, " Çevrimiçi eğitimin potansiyelini halihazırda yeterince araştırıyor muyuz, yoksa bu konu üzerinde daha fazla düşünmemiz gerekmiyor mu, bilmiyorum" dedi.
Fikir, Ocak ayında yayınlanan 2023 Eğitim Durumu Raporu'nun Parlamento Eğitim ve Bilim Komisyonu'nda görüşülmesi sırasında ortaya atıldı. Hükümetin danışma kurulu, öğretmen eksikliğini ve buna bağlı olarak ders alamayan öğrenci sayısını endişe verici olarak nitelendirmişti.
Milletvekillerine yanıt veren CNE Başkanı, sadece öğretmen yetiştirmeye odaklanmanın soruna kısa vadede çözüm getirmeyeceğini belirterek, başka alternatiflerin araştırılması gerektiğini savundu.
Domingos Fernandes, "Öğretmenleri olmadığı için ders alamayan öğrencilere çevrimiçi derslerle destek sağlayan sistemler yoluyla bir yol olabilir" diyerek, " Çevrimiçi eğitim açısından mevcut veya sağlanabilecek araçların" tükenip tükenmediğini sorguladı.
Öğretmenler tarafında ise, yabancı öğretmenlerin yanı sıra henüz mesleki yeterliliği olmayan mezunların istihdamının artırılması için de alan olduğunu savunan yetkili, şunları kaydetti:
"Üniversite öğrencilerine yönelmemizi savunmuyorum, ancak işe alım kaynaklarından birinin bilimsel yeterliliklere sahip mezunlar olacağını düşünüyorum, ancak pedagojik yeterliliklere sahip olanlar değil" diyen Öztürk, ancak pedagojik eğitimin "kesinlikle temel ve mesleği farklılaştıran şey" olduğunu kaydetti.
Duruşmada Domingos Fernandes ayrıca, özellikle okulun ilk yıllarında " öğrencilerin öğrenme kalitesine daha fazla yatırım yapılması" gerektiğini savundu.
Raporda, Portekiz'de nitelikli genç yetişkin sayısının arttığı, ancak öğrenmede birçok boşluğun bulunduğu, özellikle de yazma ve matematikte büyük zorluklar yaşayan en genç yetişkinler arasında durumun endişe verici olduğu belirtiliyor.
Öte yandan, CNE Başkanı, ortaöğretimin "sadece yükseköğretime geçiş yolu" olarak görülemeyeceğini savunarak, bu eğitim düzeyine ilişkin hedefler konusunda "çok derin ve dikkatli" bir değerlendirme yapılmasını önerdi.
"Biz ona çekinerek de olsa belli bir kimlik kazandırmayı başardık ama dersleri aynı şekilde mi ele aldığımızı yoksa özel bir tercihimiz mi olduğunu düşünmemiz gerekiyor" diyen Prof. Dr. Özcan, bilimsel-beşeri bilimler derslerinin dışında kalan diğer öğretim yollarının ve bu seçenekler içinde bile tüm disiplinlerin eşit olarak değerlendirilmesini, sadece üniversitelere ve politekniklere girişte işe yarayanlara öncelik verilmemesini savundu.
Domingos Fernandes, bu konuda mesleki eğitimin , ortaöğretimde okullaşma oranlarının %90'a yakın olduğu ve 1990'ların sonunda Portekiz halkının yarısından biraz fazlasının 12. sınıfı tamamladığı dönemin çok üzerinde bir oranda artmasındaki rolüne de dikkat çekti.
"Bizim açımızdan, kamu okullarında mesleki derslerin yer almasıyla büyük ölçüde ivme kazanan bir yol oldu" diyen Çavuşoğlu, bu eğitim yolunun "artık bir şey" olarak görülmemesi için değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
publico