Okyanusun derinliklerinde ilk kez canlı olarak görülen nadir mürekkep balığı; bkz.

Dünya kutuplarının derin deniz ortamları gizemli yaratıklara ev sahipliği yapar. Ancak bu hayvanları bulmak ve tanımlamak zor olabilir; bazıları yalnızca araştırmacıların kalıntılarını balık ağlarında veya deniz kuşlarının midelerinde bulmaları sayesinde bilinmektedir. Geçtiğimiz yıl Noel Günü'nde, Schmidt Ocean Institute'un araştırma gemisi R/V Falkor'un mürettebatı şanslıydı: Daha önce hiç canlı olarak görülmemiş bir yaratığa rastladılar.

Bu olay, National Geographic ve Rolex'in dağlar, yağmur ormanları ve okyanuslardaki iklim değişikliğini belgeleme girişimi olan Perpetual Planet Expedition sırasında gerçekleşti.

Ekip, uzaktan kumandalı araçları SuBastian'ı Powell Basin olarak bilinen bir yere indirmeyi planlamıştı. Ancak hareket eden buz kütleleri grubu bölgenin dış kenarlarını keşfetmeye zorladı.

Sualtı aracı 2.100 metre derine inerken, mürettebat canlı yayın aracılığıyla beklenmedik bir şekilde bir gölge gördü. Bu bir mürekkep balığıydı. 90 santimetre uzunluğunda, yeşil mürekkep bulutu bırakan nadir bir kafadan bacaklı türü.

Gemide bulunan Kaliforniya Üniversitesi, Santa Barbara'dan derin deniz araştırmacısı Andrew Thurber, "Çok güzel bir kalamardı," dedi. "Derin okyanusta her zaman güzellik görürsünüz ve bu da bunun klasik bir örneğiydi."

Ekibin bildiği kadarıyla, daha önce bu türden hiçbir mürekkep balığı canlı olarak görülmemişti. Birkaç dakika boyunca onu takip ettiler ve videoya kaydederek kırmızı rengini ve beyaz noktalarını yakaladılar.

"Böyle videolar beni heyecanlandırıyor," dedi Scripps Oşinografi Enstitüsü'ndeki pelajik omurgasız koleksiyonunu yöneten ve keşif gezisine katılmayan bilim insanı Linsey Sala. Bu tür türlerin keşfinin, "büyük derinliklerde nasıl yaşadıkları hakkında çok bilgilendirici olabileceğini" söyledi.

Tanımlanamayan örneklerin dünyanın çeşitli yerlerindeki koleksiyonlarda olabileceğini ve bu durumda görüntülerin bunların ne olduğunu ortaya çıkarmada faydalı olabileceğini sözlerine ekledi.

Bu kalamar türüne daha önce yapılan gözlemler, balıkçı tekneleri tarafından yakalanan bireyler ve çoğunlukla Falkland Adaları'nda bulunan diğer deniz canlılarında bulunan kalamar kalıntılarıyla sınırlıydı.

Keşif gezisine katılmayan Monterey Körfezi Akvaryum Araştırma Enstitüsü'nden derin deniz ekolojisti Bruce Robison, "Daha önce sadece ölü örneklerden bilinen bir canlının canlı görüntülerini görmek her zaman heyecan vericidir" dedi.

Gemidekiler için bu keşif "saf bir coşku" idi, dedi Thurber. Kalamarı düzgün bir şekilde tanımlamadan önce bile bir heyecan ateşi vardı. Thurber ve meslektaşları, türü doğrulamak için su altı aracı tarafından çekilen görüntüleri dünyanın dört bir yanındaki taksonomistlere gönderdi.

Yeni Zelanda'daki Auckland Teknoloji Üniversitesi'nden sefalopod biyoloğu Kat Bolstad hayvanın kimliğinin belirlenmesine yardımcı oldu. Kalamarın cinsiyeti ve yaşının belirlenmesi zordu ancak kendisine gönderilen görüntülerde görülen her dokunaçtaki benzersiz kanca türün Gonatus antarcticus olduğunu doğruladı.

Kancalar avı tutmak ve yakalamak için kullanışlı olabilir, bu özellik diğer kalamarlarla da paylaşılır. Kalamarın kollarında çizikler ve mantosunda vantuz izleri vardı, muhtemelen yakın zamanda başka bir deniz yaratığının saldırısından.

Derin deniz kalamarlarını bulmak ve belgelemek zordur. Okyanus yüzeyinin binlerce fit altında araştırmalar yapmak zorlu ve pahalıdır ve hayvanlar genellikle gürültülü ve parlak olan uzaktan kumandalı araçlardan kaçınma eğilimindedir. Thurber, bu araçların "derinliklerin uzaylıları" olduğunu söyledi. "Bu yüzden gelip bizi gözlemlemek onlara kalmış."

Uzaktan kumandalı araç SuBastian tarafından filme alınan ilk kalamar bu değildi. Bu yılın başlarında, denizaltı, hayvanın ilk kez bilimsel bir makalede tanımlanmasından bir asır sonra, devasa bir kalamar olan Mesonychoteuthis hamiltoni'yi de tespit etti.

Ancak Güney Okyanusu'nun sularında yaşayan ve 600 metrenin altındaki derinliklerde üreyen mürekkep balığı Gonatus antarcticus hakkında çok daha az şey biliniyor.

Bölgedeki penguenlerin Gonatus antarcticus kalamarıyla beslendiği biliniyor - en azından daha küçük olanlarıyla. Aynı derinlikleri ve suları paylaşan devasa kalamar tarafından da avlanıyorlar.

Keşif, Gonatus antarcticus türündeki mürekkep balıklarının yaşamlarına ışık tutmayı vaat ediyor ve daha da fazla soru ortaya çıkarıyor. Bu mürekkep balıkları ne kadar uzağa hareket ediyor? Bölgeleri ne kadar büyük? Derinliklerde neyle besleniyorlar? Ne kadar büyüyebilirler?

Robison, "Bu topluluk hakkında o kadar az şey biliyoruz ki, sadece spekülasyon yapabileceğimiz birçok şey olabilir." dedi.