TBMM Bebek Ölümlerini ve Özel Sağlık Kuruluşlarını Araştırma Komisyonu toplandı

AA
Oluşturulma Tarihi: Şubat 26, 2025 23:46
AK Parti Adıyaman Milletvekili İshak Şan, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, 21-22 Şubat tarihlerinde Komisyon olarak yerinde incelemelerde bulunmak maksadıyla İzmir'e çalışma ziyareti gerçekleştirdiklerini anımsattı.
Ziyaret kapsamında, Komisyona birçok alanda bilgi sunulduğunu belirten Şan, yarın da Ankara'da İl Sağlık Müdürlüğünü ziyaret edeceklerini, 112 Komuta Kontrol Merkezi, Etlik Şehir Hastanesi çocuk servisi ve yenidoğan yoğun bakımında incelemelerde bulunacaklarını bildirdi.
Komisyonda konuşan Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu Şehir Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Eğitim ve İdare Sorumlusu Doç. Dr. Ercan Tutak, 2021'e ait bebek ölümleri ve personel istatistiklerini gösteren grafikler paylaştı.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde daha fazla sayıda bebek ölümü gerçekleştiğini ifade eden Tutak, Türkiye'nin "sağlığa çok az para harcadığını", yatak sayısında ise Türkiye'nin birçok OECD ülkesinden önde olduğunu söyledi.
Özel hastanelerdeki yenidoğan yoğun bakım yatağının Sağlık Bakanlığı ve üniversite hastanelerinin toplamından fazla olduğuna dikkati çeken Tutak, yenidoğan bebeklerin ölümünün yüzde 75'inin ilk bir haftada, yüzde 25'inin ise bir haftadan sonra gerçekleştiğini kaydetti.
Denetimlerde "çok büyük açıklar" bulunduğunu ve cezaların "caydırıcı olmadığını" savunan Tutak, haberli denetimlerden ziyade "baskın şeklindeki denetimlerin" çok daha faydalı olduğunu belirtti.
İstanbul'da bir özel hastanede çalıştığı dönemde meslektaşlarıyla yaptıkları yazışmaları gösteren Tutak, şöyle konuştu:
"Keşke yeni doğan bebekler neotologların ellerinde doğsa, yeni doğum uzmanları baksa, bu organizasyon nasıl yapılabilir diye bu platformdaki konuşmalar, o dönemin İl Sağlık Müdürü olan Sayın Kemal Memişoğlu'nun kulağına gitmiş olacak ki 29 Aralık 2016'da İstanbul Yeni Doğan Branş Komisyonunu kurdu. Bu komisyonda özel hastaneden temsilci olarak ben, vakıf üniversitesi hastanesinden temsilci olarak Ayhan Hocam, yine İstanbul Marmara Üniversitesinden akademisyenler çağrılarak bize Sayın Kemal Memişoğlu 'Siz, İstanbul'da her şeyden sorumlu olsaydınız, İstanbul'daki yeni doğan sorununu nasıl çözerdiniz? Bir çalıştay yapın ve önerilerinizi bize bildirin.' dedi. Yaklaşık 5-6 hafta, her oturum 4-5 saat sürme kaydıyla birlikte çalışarak önerileri sıraladık ve o öneriler doğrultusunda bazı şeylerin en azından sevkler konusunda değiştiğine şahit olduk."
"DENETİM EKSİKLİĞİNDEN DOLAYI OLDU"
Yenidoğan ölümlerini azaltan en önemli şeyin bakım olduğunu vurgulayan Tutak, "Hem gebelikteki bakım hem doğum sırasında uygun bir merkezdeki bakım, hem o merkezde takip ediliyorsa takip sırasındaki bakım... Bakım kalitesi ne ile ölçülür? Hemşire bakımıyla ölçülür. Eğer bir hemşire dört bebeğe bakıyorsa, bakamıyordur." dedi.
Özel hastaneler içerisinde A,B ve C grubu diye gruplandırılan hastanelerin bulunduğunu hatırlatan Tutak, şunları ifade etti:
"Hemen hemen hiçbir hastane için yenidoğan yoğun bakım hastası bakmak, bir plastik cerrahi, ortopedi, kulak, burun, boğaz ameliyatı yapmak kadar karlı bir iş değildir. A grubu hastaneler bu işi genellikle prestij için yaparlar. 17 yıl boyunca A grubu özel hastanede yatak kapasitesinin yüzde 30'uyla çalıştım, geri kalanı boştu ama yönetim hiçbir zaman bana 'Niye bu yataklar boş, niye doldurmuyorsunuz?' demedi."
B ve C grubu hastanelerde yaşanan usulsüzlüklere dikkati çeken Tutak, denetimlerin yetersiz olduğunu söyledi.
"BİZİM NAMUSLU, DÜRÜST OLMAMIZ YETERLİ DEĞİL"
İstanbul Medipol Üniversitesi Uluslararası Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayhan Taştekin de neonatoloji uzmanlığının önemine işaret ederek, şu anda açılan kadroların yüzde 90'ının boş kaldığına dikkati çekti.
Yeni doğanlara neonatoloji uzmanının bakması gerektiğini vurgulayan Taştekin, bu uzmanlar için sürdürülebilir bir çalışma ortamı sağlanması, ihtiyaca göre nöbet sistemlerinin oluşturulmasının önemine dikkati çekti.
Yenidoğan yoğun bakım hemşirelerinin seçilerek alındığı bir sistemin kurulması gerektiğinin altını çizen Taştekin, "Yenidoğan hemşiresi olmanın itibarlı, imtiyazlı bir şey olması gerekir. Özendirilmelidir, daha yüksek itibar, daha yüksek maaş." ifadelerini kullandı.
Düzey "1 ve 2 hastalarının" düzey "3 hastası" gibi gösterilerek, SGK'den daha fazla ödenek alındığını dile getiren Taştekin, "Bizim namuslu, dürüst olmamız yeterli değil. Dürüst olmayanları da ayıklayıp çekip aramızdan çıkarmamız gerekiyor." dedi.
Ankara Üniversitesi Hastaneleri Koordinatör Başhekim Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Erdeve de yenidoğan gibi gebenin de konuşulması gerektiğini söyledi.
Erken doğum eğilimi varsa anneye uygulanacak steroid tedavisiyle bebekte oluşabilecek sorunları azaltacak tedavinin önemini anlatan Erdeve, ABD'de yüzde 95'lerde olan bu uygulamanın, Türkiye'de yüzde 40 dolaylarında kaldığını kaydetti.
Anne sütü kullanım oranlarının da düşük olduğunu belirten Erdeve, özellikle prematüre bebekler için anne sütü oranlarının artması gerektiğini vurguladı.
"ÜLKELERİN GELİŞMİŞLİK DÜZEYİNİN GÖSTERGESİ"
Ankara Üniversitesi Tıp fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Begüm Atasay ise anne ve bebek sağlığının ülkelerin gelişmişlik düzeyinin göstergesi olduğuna işaret etti.
Türkiye'de bebek ölüm hızının binde 10 olduğuna dikkati çeken Atasay, illere göre bebek ölüm hızının Adıyaman, Kahramanmaraş, Hatay, Şanlıurfa ve Gaziantep'te Türkiye ortalamasının üstünde olduğunu bildirdi.
Sağlık Bakanlığında ruhsat almış 101 seviye 3 yoğun bakım ünitesi bulunduğunu aktaran Atasay, Türkiye'de üçüncü düzey bakımın çoğunu ruhsatlı olarak özel sektörün sunduğunu kaydetti.
hurriyet