Vučić gidici mi? 5 soruda Sırbistan’daki öğrenci eylemleri

Sırbistan sekiz aydır öğrenci eylemleriyle çalkalanıyor. Yüzbinlerce genç, ülkenin birçok şehrinde aralıksız gösteriler düzenliyor, Cumhurbaşkanı Aleksandr Vučić’in istifasını istiyor. Peki bu eylemler neden başladı? Protestolar, giderek otoriterleşen Vučić’in iktidarı için bir tehdit mi? İşte 5 soruda Sırbistan’daki öğrenci eylemleri.
Derleyen: Petek Uğur
Sırbistan’ın Novi Sad şehrinde 1 Kasım 2024’te bulunan en büyük ikinci tren istasyonunun çatısı çöktü. Aralarında çocukların da bulunduğu 16 kişi öldü. Ülkenin dört bir yanından yaklaşık 80 kurtarma görevlisi tren istasyonuna gitti. Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandr Vučić, “Anlamlı bir şey söylemek zor. Sırbistan cumhurbaşkanı olarak, bundan sorumlu herkesin cezalandırılmasını talep ediyorum” dedi.
Öğrenciler, öğretmenler ve farklı meslek gruplarından binlerce kişi, olayın yolsuzluk ve ihmalden kaynaklandığını söyleyerek hükümeti protesto etti. Çatı olaydan önce aylar süren bir restorasyondan geçmişti. Protestocular inşaat uğruna denetimlerin göz ardı edildiğini, yolsuzluk yapıldığını savunuyordu.
Tren istasyonundaki çökme sonrası, üniversite öğrencileri ilk olarak kampüslerinde hayatını kaybedenlerin anısına bir dakikalık sessiz oturma eylemleri düzenledi. Ancak Belgrad Üniversitesi’nde yapılan bir anma sırasında, öğrencilere havai fişeklerle saldırıldı. Saldırı sonrası öğrenciler binalara sığınmak zorunda kaldı. Sessiz eylemler belli bir süre daha devam etti fakat günlerin geçmesiyle yasın yerini öfke aldı.
Bu öfke, önce fakültelerin işgaliyle görünür hale geldi. Belgrad, Novi Sad ve Kragujevac’taki birçok üniversitede öğrenciler amfileri terk etmedi. Öğrenciler burada forumlar düzenlemeye ve kararları hep birlikte almaya başladı. Kısa süre sonra, her gün 11.52 ile 12.07 arasında ülke genelinde 15 dakikalık sessizlik eylemleri başladı.
“Sırbistan dur!” sloganı da bu eylemlerle birlikte doğdu. Şehirlerin işlek caddelerinde trafik durdu, insanlar meydanlarda tek kelime etmeden ayakta bekledi.
Öğrencilerin dört temel talebi var:
- Novi Sad Tren İstasyonu’nun yeniden inşasına dair tüm belgelerin kamuoyuna açıklanması,
- Protestolar sırasında gözaltına alınanların serbest bırakılması,
- Polis şiddetine karışanların hesap vermesi,
- Yükseköğretim sistemine yüzde 20 oranında ek bütçe sağlanması.
Protestolara katılan hukuk fakültesi öğrencileri Isidora, Vladan ve Aleksandra, Dialektika’ya konuştu. Kendilerine nasıl örgütlendikleri sorulduğunda, “Kararları herkesin katılabildiği plenum’lardaki oylamalarla alıyoruz. Gündemi birlikte belirliyoruz, alınan kararları da projeksiyondan yansıtıp kayıt altına alıyoruz” dediler. Vladan, “Bu yapı protestolarla beraber ortaya çıktı. Öncesinde böyle bir koordinasyon yoktu” dedi.
İletişimi nasıl sağladıkları sorulduğunda, öğrenciler, “Fakülteler arası sohbet grupları kurduk, bazı gruplar medya, bazıları güvenlik, bazıları lojistik ve hukuk üzerine çalışıyor. Her gün rektörlük binasında bir araya gelip koordinasyon toplantıları yapıyoruz” yanıtını verdi.
Güvenlik ihtiyacının nasıl ortaya çıktığı sorulduğunda, Isidora “14 Ocak’ta yeni yıl kutlamalarında bazı arkadaşlarımıza şişe fırlatıldı. Novi Sad’da sopalı saldıranlar oldu. Bu saldırılardan sonra güvenlik grupları kurduk. Bu gruplara sadece üniversite öğrencileri katılabiliyor” dedi.
Devlete bağlı medya kuruluşlarıyla ilişkileri sorulduğunda, öğrenciler bu kurumlara güven duymadıklarını belirtti. Isidora, “RTS’ye güvenmiyoruz. Sosyal medyada paylaşılan her bilgiyi kendi aramızda teyit ediyoruz” dedi.
Vladan ise, “Geçmiş yıllardan kalma belgelerde 14 bin kişinin hükümet destekli trol ağı içinde olduğu ortaya çıkmıştı” diye konuştu. Öğrenciler, kendi oluşturdukları haberleşme kanallarıyla bilgiyi yaydıklarını, bilgi akışını doğrudan bu ağlar üzerinden sağladıklarını anlattı.
Bağımsız medya hakkında ne düşündükleri sorulduğunda ise Vladan, “Küçük şehirlerde çoğu insan sadece hükümete yakın televizyonları izliyor, diğerlerine erişim bile yok” dedi. Isidora, “Bağımsız medya, hükümet temsilcilerini tartışma programlarına çağırıyor ama genelde yanıt alamıyorlar” dedi.
Akademisyenlerin kendilerine nasıl yaklaştığı sorusuna Isidora, “Bazı hocalarımız bize destek veriyor. Hukuki olarak da yardımcı oluyorlar ama desteklemeyenlerin sınavına girmemeyi tercih ediyoruz” dedi.
Protestoların siyasi olup olmadığı sorulduğunda ise Vladan, “Taleplerimiz siyasi ama herhangi bir siyasi partiyle bağımız yok” dedi. Muhalefete yönelik tutumları sorulduğunda, Vladan, “Erken seçim şu anda çözüm olmaz. Muhalefet hazır değil” derken, Isidora ise, “Mevcut muhalefetin halkta bir karşılığı yok. Bizim aramızda da siyasi kariyer planlayan yok” dedi.
Gelecek planlarına dair sorulara öğrenciler, ülkede kalma ya da yurtdışına çıkma arasında kararsız olduklarını belirttiler. Vladan, “Yakında değişim programıyla yurtdışına gideceğim, ileride uluslararası mahkemelerde çalışmak istiyorum” dedi. Aleksandra, “Bir STK’da çalışmak istiyorum” derken, Isidora ise, “Spor hukuku alanında İspanya’da yüksek lisans yapmak istiyorum” yanıtını verdi.
Öğrenciler bu protestoların bireysel değil, daha geniş çaplı toplumsal bir dönüşüm arzusunu yansıttığını vurguladı.
Novi Sad Tren İstasyonu’ndaki facianın ardından başlayan öğrenci protestoları, ülke siyasetinde ve kamuoyunda önemli sonuçlar doğurdu.
- Novi Sad Tren İstasyonu’nda yaşanan facianın ardından başlayan protestolar hükümette istifalara yol açtı. Geçtiğimiz ocakta Başbakan Miloš Vučević ve Novi Sad Belediye Başkanı Milan Đurić görevlerinden ayrıldı. İstifa eden başbakan, tadilat sırasında Novi Sad Belediye Başkanı’ydı ve istasyondaki yenileme çalışmaları onun döneminde gerçekleşti.
- Hükümet, öğrencilerin taleplerinin bazılarını kabul etti. Facia ile ilgili belgelerin kamuoyuna açıklanacağı duyuruldu. Yükseköğretim bütçesi yüzde 20 artırıldı. Polis şiddetine maruz bırakılan bazı öğrencilere af getirildi ve haklarında açılan davalar düşürüldü.
- Protestolar kitleselleşti. 22 Aralık 2024’te Belgrad’da 100 binin üzerinde kişi toplandı. 15 Mart’taki eylemlere katılım 325 bini aştı. Bu sayı Sırbistan tarihinde bir rekor olarak kayıtlara geçti. Avrupa Parlamentosu protestoculara destek verdi. Avrupa Birliği (AB) Genişleme Komiseri Marta Kos Sırbistan’da yargı ve medya alanlarında reform çağrısı yaptı. Öğrenciler ise Novi Sad ile Fransa’nın Strazburg kenti arasındaki bisiklet yürüyüşü gibi eylemlerle Avrupa kamuoyuna seslerini duyurmaya çalıştı.
- Exit Festivali öğrencilere verdiği destek nedeniyle hükümetin mali desteğini kaybetti.
Sırbistan’daki öğrenci eylemlerinin sürüp sürmeyeceği, hareketin nasıl örgütlendiği ve halktan ne kadar destek gördüğüyle yakından ilgili. Eylemler, şu an için büyük oranda sosyal medya üzerinden ve üniversite grupları aracılığıyla organize ediliyor.
The Guardian’ın aktardığına göre, bu hareketin sürdürülebilir olmasının üç temel nedeni var:
- Birincisi, eylemler belirli bir lidere bağlı değil. Öğrenciler kararları, herkese açık oylamalarla alıyor. Bu, eylemleri hem yatay hem de kolektif hale getiriyor. Lider odaklı olmayan yapılar, iktidarın hedef gösterme ve parçalama çabalarına karşı daha dayanıklı oluyor.
- İkincisi, öğrenciler sadece kampüslerde değil, şehirlerin merkezlerinde, mahallelerde, hatta sosyal medyada güçlü bir iletişim ağı kurmuş durumda. Medya, hukuk, güvenlik gibi alanlara ayrılmış gönüllü gruplar, her gün koordine çalışıyor. Bu sayede eylemler sadece sokakta değil, aynı zamanda bilgi üretiminde ve kamuoyunu bilgilendirmede de etkili.
- Üçüncüsü, eylemler siyasi partilerden bağımsız ilerliyor. Öğrenciler, kendi sözlerini kendileri söylüyor. Bu da kamuoyundaki güveni artırıyor.
Ancak bazı engeller de var. Devlete bağlı medya, öğrencileri kriminalize etmeye çalışıyor. Polis zaman zaman sert müdahalelerde bulunuyor. Buna rağmen eylemciler şiddete başvurmadan direnmeye devam ediyor.
Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vučić, protestolara karşı geri adım atmış değil.
Hükümetin bazı üyeleri istifa ederken Vučić, görevini bırakmayacağını sert bir şekilde dile getirdi. Haziran sonunda polisle protestocular arasında çatışma yaşandı, 79 kişi gözaltına alındı.
Protestocuların talepleri büyürken Vučić, eylemlerin arkasında “yabancı müdahale” olduğunu öne sürüyor. Uluslararası basında Vučić’in, geçici hükümete karşı olduğu ve “görevi bırakmayacağını” defalarca belirttiği aktarılıyor. Ancak öğrenciler öncülüğündeki hareketin büyüklüğü, siyasi baskının giderek arttığını gösteriyor.
Kaynak: Reuters, Dialektika, BBC , DW , The Guardian
Medyascope