Dört İç Güvenlik Ajanı, Lisansüstü Öğrencilerin Tutuklanması Emrini Kimin Verdiği Konusunda İfade Verdi

Buradaki federal mahkemede ilginç bir dava sürüyor. Söz konusu olan, Filistinli öğrenci aktivistlerin, yazıları ve çeşitli protestolardaki eylemleri dışında görünürde hiçbir sebep olmaksızın, tartışmalı bir şekilde tutuklanmaları ve gözaltına alınmaları. Bunlar arasında, Columbia Üniversitesi'nde Mahmud Halil'in iki sansasyonel gözaltına alınması ve sosyal medyada videosu yayınlanınca alenen haksız yere tutuklanması sansasyon yaratan Tufts Üniversitesi öğrencisi Rümeysa Öztürk'ün gözaltına alınması da yer alıyor. Bu ikili ve diğer birkaç tutuklu, hükümete, Birinci Değişiklik haklarını ihlal ederek "ideolojik sınır dışı politikası" uyguladıkları gerekçesiyle dava açıyor. Salı günü, dört deneyimli İç Güvenlik ajanı, Ocak ayında Beyaz Saray'ın el değiştirmesinden bu yana işlerin ciddi şekilde sarpa sardığını ifade etti. Politico'dan :

Mart ayında Columbia Üniversitesi öğrencisi Mahmud Halil'in tutuklanmasına nezaret eden ajan Darren McCormack, "Konuştuğum kişilerden daha üst düzeyde biri onunla ilgileniyordu," dedi... Salı günü ele alınan tutuklamaların her biri, Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun ABD'deki yabancı akademisyenlerin varlığının ABD dış politika çıkarlarını baltaladığı yönündeki tespitlerine dayanarak gerçekleşti. Bunlar arasında Halil, Öztürk, Georgetown Üniversitesi araştırmacısı Badar Khan Suri ve Columbia Üniversitesi öğrencisi Mohsen Mahdawi de vardı. Tutuklamalarının ardından, Rubio'nun emirlerinin anayasal haklarını ihlal ettiği sonucuna varan federal hakimler, dördünün de serbest bırakılmasına karar verdi.

Ah, küçük Marco. Sonsuzluğa bir adım uzaktasın.

Ajanlar, geçmişte benzer talepler hatırlayamadıklarını ve Başkan Donald Trump'ın Ocak ayında Beyaz Saray'a dönmesinden önce, İç Güvenlik Soruşturmaları biriminin göçmenlik uygulamalarında nadiren görev aldığını söyledi. Boston'da görevli özel ajan yardımcısı Cunningham, "Bu konuda pek deneyimim yoktu, hatta hiç yoktu," dedi. "Ajan ve amir olarak kariyerimin büyük bir kısmı uyuşturucu yasalarının, uyuşturucu kaçakçılığının ve kara para aklamanın uygulanmasıyla geçti. ... Bu durum son zamanlarda değişti."

Öztürk'ün tutuklanmasına nezaret eden Ajan Brian Cunningham'ın ifadesi özellikle ilgi çekiciydi. Satır aralarını okuduğumuzda, Cunningham'ın yerine getirdiği emirler karşısında fazlasıyla şaşkın olduğu anlaşılıyor.

Cunningham, "Görev başlangıcından kısa bir süre sonra, aslında birkaç toplantı yaptık ve bu toplantılarda, 8. Madde'nin [göçmenlik uygulamaları] önceliklendirileceği konusunda fikir birliğine vardık" dedi ve sınır dışı etme işlemlerinin genellikle İç Güvenlik Bakanlığı'nın bir diğer birimi olan Uygulama ve Sınır Dışı İşlemleri tarafından yürütüldüğünü ekledi.

Cunningham, Öztürk ile ilgili aldığı talebin o kadar sıra dışı olduğunu, yasallığını teyit etmek için bir İç Güvenlik avukatıyla iletişime geçtiğini söyledi.

"Vize iptali konusunda böyle tepeden inme bir süreç yaşandığını hatırlamıyorum, en azından benim yetki alanımdaydı," dedi. "Sağlam bir hukuki zeminde olduğumuzdan emin olmak için hukuk müşavirimizle iletişime geçtim... Operasyon oldukça hızlı gelişti." Cunningham, Öztürk hakkında edindiği arka plan bilgilerinin, geçen yıl Tufts öğrenci gazetesinde İsrail'den yatırım çekmeyi destekleyen bir köşe yazısı da içerdiğini söyledi. Ajan, köşe yazısını incelediğini ve içinde açıkça suç teşkil eden bir şey görmediğini söyledi. Cunningham, "Köşe yazısında suç işlediğine dair bir şey görmedim," dedi.

Belki de bu acımasız sınır dışı etme makinesini çalıştırabilecek olanlar yerdeki askerlerdir. Tanrı bilir, birinin bunu yapması gerekiyor.