15 Temmuz’un 9’uncu Yıldönümü: Yeni bir darbe süreci içindeyiz

Politika Servisi

Tek adam rejiminin kapısını aralayan ve iktidarın “lütuf” diye tanımladığı 15 Temmuz Darbe Girişimi’nin 9. yılında dün TBMM’de tören düzenlendi.

Darbe girişimini kendine araçsallaştıran Saray yönetimi, cemaatle bozulan ortaklığının yıldönümünü “yeni Anayasa” çağrıları ve yeni Osmanlıcı hayallerle andı.

Darbe girişimini faşist bir rejimin inşasının dayanağı hâline getirmek isteyen iktidar çabalarını sürdürürken, darbe gecesi bombalanan TBMM'de anma töreni gerçekleştirildi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ise Meclis’teki partilerin genel başkanlarına söz verilmemesi üzerine dışarıdaki törenden sonra Meclis’ten ayrıldı.

Meclis salonunda düzenlenen törende konuşan TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, “Yeni, çağdaş, kapsayıcı, demokrat, kuşatıcı bir anayasanın yapılması mecburiyettir” dedi.

Törende konuşan AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ise darbe girişimi üzerinden yayılmacı politikalarına göz kırptı. Erdoğan, “Terörsüz Türkiye, terörsüz bölgeye giden yolun kilidini açacaktır” diyerek ülkede her alanda yepyeni bir dönemin başlayacağını söyledi. Meclis'teki salona katılmayan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, tören öncesi Habertürk canlı yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

15 Temmuz’la ilgili konuşan Özel, “Darbenin siyasi ayağına gelip AKP’li kadrolara dokunamayınca… Darbecinin kardeşi AKP Genel Başkan Yardımcısı olunca, hâlâ Türkiye'yi temsil edince, en üst düzeyde darbecilerin bile siyasetteki akrabaları birden aklanınca bu işler sürer. Bundan sonra gelecek iktidar, FETÖ’nün siyasi ayağının üzerine gidip kamudan temizlemeden bu iş bitmez” ifadelerini kullandı.

Özel, “İş yukarıya, AKP’li kadrolara gelince durdu. Durunca, bir AKP'li vekilin yakınıysanız, milletvekiline dokunamadıkları için size de dokunamıyorlar” dedi.

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Biz 3 parti olarak bu süreci sonuna kadar selametle götürmekte kararlıyız” sözlerine tepki gösteren Özel, şunları söyledi:

“Cumhurbaşkanı diyor ki: ‘Biz üçümüz varız. Biz, MHP, DEM. Üçümüz yürüyeceğiz, kimseye ihtiyacımız yok.’ Sonra yer yerinden oynadı. DEM’liler dediler ki: ‘Ne üçlü ittifakı, bu bir seçim ittifakı değil…’”

“Biz şu anda bir darbe sürecindeyiz” diyen Özel, “Ve Erdoğan, kendinden sonra cumhurbaşkanı olması olası Ekrem İmamoğlu’nu—hem de milletin kendisine verdiği 15,5 milyon oya hürmetsizlik ederek—darbe ile saf dışı bıraktı. Rakibini hapiste tutuyor” ifadelerini kullandı.

Özel konuşmasına şöyle devam etti: “Trump’ın yardımcıları şöyle değerlendirmelerde bulunuyorlar: ‘Üçüncü dünya ülkelerinde bunlar olur, rakibini içeri tıkarsın, ondan kurtulursun. Erdoğan bu işi halletti.’ Bunu söyleyene bir itiraz etmiyor; rakibini içeride tutuyor. O Erdoğan, Cumhuriyet Halk Partili 17 belediye başkanını içeri attırdı. ‘Bir ay sonra birbirinizin yüzüne bakamayacaksınız’ dediği süreçte, bir kör kuruş, bir kör kuruş yok ortada İstanbul operasyonunda ispatlayabildikleri.

Attıkları bütün yalanlar çöktü. 560 milyarı konuşturdular televizyonlara. İBB’nin bugüne kadarki bütün bütçesinin 490 milyar olduğu çıktı. ‘Bin 200 cep telefonu’ dediler, bir tanesinin doğru olmadığı ortaya çıktı. Mesela lüks araçlar… İmamoğlu’nun dediği gibi, MHP’li milletvekilinin araçları çıktı. Bütün yalanlar birer birer çöküyor. Erdoğan 19 Mart darbesinin ya başında, ya da yönetenlere mani olamıyor. Ama burada kendi siyasi rakibini içeride tutan biriyle karşı karşıyayız. Erdoğan’ın şu sözü, bu sözü… Çok kıymetlendirerek tartışmanın bir manası yok.”

Silivri’deki Marmara Cezaevi’nde tutuklu bulunan CHP Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu, 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin yıldönümünde bir mesaj yayınladı. İmamoğlu mesajında, “Devlet içinde yıllarca korunup kollanan, özenle büyütülen bu yıkıcı yapıya ilişkin bir özeleştiri bile yapılmadı” ifadesini kullandı.

“Bu ülkede bir daha asla 15 Temmuzlar yaşanmasın istiyorsak, bir an önce kurumlar ve kurallar ülkesi olmak, demokrasiyi eksiksiz sağlamak zorundayız” diyen İmamoğlu, yargı bağımsızlığının ve hukuk üstünlüğünün bir an önce sağlanması gerektiğini vurguladı.

Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Seyit Aslan, 15 Temmuz darbe girişiminin 9’uncu yıldönümünde yaptığı açıklamada, iktidarın ‘darbeyle mücadele’ adı altında devreye soktuğu uygulamalarla kendi iktidarını tahkim etmeye çalıştığını söyledi. Aslan, “Darbeciler ve faşist baskılarda ısrar edenler kaybedecek, halklar kazanacak” dedi.

Öte yandan Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) tarafından yapılan açıklamada laiklik ve cumhuriyet vurgusu dikkat çekti. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“15 Temmuz yalnızca bir kalkışmanın bastırılması değil; halk iradesinin, anayasal düzenin ve ortak geleceğimizin kararlılıkla savunulmasıdır. Cumhuriyetimizin temel değerleri olan laiklik, çoğulculuk ve özgürlükler, aynı zamanda ortak yaşamımızın teminatıdır.”