Dil Seçin

Turkish

Down Icon

Ülke Seçin

Turkey

Down Icon

4+4+4 zorunlu eğitim sistemine yönelik saha araştırmasının sonuçları açıklandı

4+4+4 zorunlu eğitim sistemine yönelik saha araştırmasının sonuçları açıklandı

Araştırmada, lise eğitiminin süresine ilişkin son 4 yılın 2+2 şeklinde, yani 2 yıl zorunlu 2 yıl isteğe bağlı ya da 3 yıl zorunlu 1 yıl isteğe bağlı olmak üzere seçenekler öne çıktı.

Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, 4+4+4 zorunlu eğitim sisteminin mevcut durumunu ve geliştirilmesi gereken yönlerini ortaya koymak amacıyla yürütülen araştırmanın sonuçlarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Ali Yalçın açıklamasında, “Eğitim Bir-Sen olarak "4+4+4" zorunlu eğitime ilişkin geniş çaplı bir saha araştırması yaptık. Çalışma, bu konuda bugüne kadar sahada yaptığımız en geniş çaplı araştırma. Araştırma, 36 binin üzerinde katılımcıyla yapıldı. Araştırma, zorunlu eğitimin son 4 yılını kapsıyor. Bu kapsamda, araştırmaya lise öğretmenleri, idareciler, 11. ve 12. sınıf öğrencileri ile velileri katıldı. 17 binden fazla öğretmen, 7 bini aşkın idareci, 5 binden fazla 11. ve 12. sınıf öğrencisi ile yine 5 bini aşkın velinin çalışmaya dahil oldu. Araştırma 81 ilin tamamında uygulandı. Çalışmanın ortaya koyduğu gerçeklik şudur. '4+4+4' zorunlu eğitim sistemimizin son 4 yılının yeniden ele alınmasına ihtiyaç var. Çalışmaya katılım gösteren öğretmen ve idarecilerin beklentilerini sorduğumuzda, yüzde 93’ünden fazlası, sistemin son dört yılında değişim yapılması gerektiği yönünde görüş bildirdi. Öğrenciler açısından da benzer bir beklenti öne çıktı. Son 4 yılın yeniden eğitim sistematiği içerisinde bir tartışmaya tabi tutulması, çaprazlarının görülmesi, sosyal paydaşlarla bu konunun tartışılmasına ihtiyaç olduğunu ifade etmek isterim. Toplumun beklentilerine ve hayatın gerçeklerine göre son 4 yılın yeniden ele alınması bir beklenti olarak katılımcılar tarafından çok net olarak ortaya konulmuş durumda. Araştırmada, lise eğitiminin süresine ilişkin en fazla desteği alan iki seçenek öne çıktı. Son 4 yılın 2+2 şeklinde, yani 2 yıl zorunlu 2 yıl isteğe bağlı ya da 3 yıl zorunlu 1 yıl isteğe bağlı olmak üzere özellikle lise eğitimi kısmında seçenekler gündeme geldi ve burada katılımcıların 2+2 kısmında biraz daha ağırlık ortaya koyduğu gözüküyor. Onun için eğitim otoritelerinin, sosyal paydaşların, Millî Eğitim Bakanlığının, dolayısıyla tüm paydaşların bu konuyu yeniden ele almasına ihtiyaç olduğunu görüyoruz” dedi.

Araştırmada, Türkiye’nin 81 ilinden öğretmen, yönetici ve veli katılımı sağlanırken öğrenci grubunda 75 ilden veri toplandı. Tüm coğrafi bölgeleri kapsayan araştırma, öğretmenler, okul yöneticileri, lise öğrencileri ve velilerden oluşan toplam 36 bin 118 katılımcı ile yürütüldü. Araştırmaya katılanların 17 bin 762’si öğretmen, 7 bin 34’ü okul yöneticisi, 5 bin 415’i lise (11. ve 12. sınıf) öğrencisi, 5 bin 907’si ise lise çağında çocuğu olan velilerden oluştu. Katılımcıların il dağılımı, ülke nüfus yapısını ve kamu çalışanlarının coğrafi dağılımını yansıtacak şekilde dengelendi ve ağırlıklandırıldı. En yüksek katılım İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyükşehirlerden gerçekleşti. Araştırmaya katılan okul yöneticilerinin yüzde 86,8’i erkek, yüzde 13,2’si kadın; yöneticilerin yüzde 42’si lisansüstü, yüzde 58’i lisans mezunu. Öğretmen katılımcıların yüzde 59,6’sı kadın, yüzde 40,4’ü erkeklerden oluştu. Öğrencilerin yüzde 54’ü kız, yüzde 46’sı erkek; yüzde 52,7’si 12. sınıf, yüzde 47,3’ü 11. sınıfta eğitim alıyor. Velilerde ise cinsiyet dağılımı yüzde 51,6 kadın, yüzde 48,4 erkek şeklinde; eğitim durumu incelendiğinde ise velilerin yüzde 42,3’ü üniversite mezunu, yüzde 14,1’i lisansüstü, yüzde 22,5’i lise mezunu. Araştırmanın önemli bulgularından biri, zorunlu eğitim süresine ilişkin yaygın değişim talebi oldu. Katılımcıların büyük çoğunluğu, mevcut 12 yıllık zorunlu eğitim süresini uzun bulduğunu belirterek sistemin yeniden düzenlenmesini istedi. Öğretmenlerin yüzde 93,8’i, okul yöneticilerinin yüzde 97,1’i, öğrencilerin yüzde 78,5’i ve velilerin yüzde 78,8’i 12 yıllık mevcut zorunlu eğitim süresinin kısaltılması gerektiğini ifade etti. Mevcut sürenin yeterli olduğunu düşünenlerin oranı öğretmenlerde yüzde 5,3, yöneticilerde yüzde 2,5, öğrencilerde yüzde 19,7, velilerde ise yüzde 19,6 olarak belirlendi. Zorunlu eğitimin süresinin uzatılması gerektiğini savunanların oranı ise tüm gruplarda yüzde 2’nin altında kaldı (öğretmenlerde yüzde 0,9; öğrencilerde yüzde 1,7).

Araştırmada, katılımcıların çoğu, zorunlu eğitim süresinin iş dünyasının beklentilerini karşılamadığını ve öğrencilerin iş hayatına daha erken atılmasını engellediğini belirtti. Zorunlu eğitim süresinin, toplum ve iş hayatının beklentilerine uygun olmadığı görüşünü benimseyenlerin oranı öğretmenlerde yüzde 75,2, yöneticilerde yüzde 82,8, velilerde yüzde 58,9 olarak ölçüldü. Sürenin öğrencilerin iş hayatına daha erken atılmasını zorlaştırdığını düşünenlerin oranı ise öğretmenlerde yüzde 83,7, yöneticilerde yüzde 90,2, velilerde yüzde 68,9 seviyesinde gerçekleşti. Araştırmada, zorunlu eğitim süresinin uzunluğunun iş dünyasında ara eleman bulmayı zorlaştırdığı görüşü de öne çıktı. Bu görüşü paylaşanların oranı öğretmenlerde yüzde 87,8, yöneticilerde yüzde 93,1, velilerde ise yüzde 71,6 olarak belirlendi. Araştırmada, zorunlu eğitim süresinin uzunluğunun okul terki riskini artırdığı görüşü de geniş kabul gördü. Bu görüşe katılanların oranı öğretmenlerde yüzde 70, yöneticilerde yüzde 78,9, öğrencilerde yüzde 67,2, velilerde ise yüzde 52,6 olarak kaydedildi. Katılımcılar, zorunlu eğitim süresi boyunca öğrencilerin meslek seçimlerine yeterince yönlendirilmediğini ifade etti. ‘Yeterli yönlendirme yapılmıyor’ görüşünü paylaşanların oranı öğretmenlerde yüzde 66,6, yöneticilerde yüzde 71, velilerde yüzde 50, öğrencilerde ise yüzde 33 olarak kaydedildi. Ayrıca, zorunlu eğitimin öğrencilerin sosyal ve duygusal gelişimlerini sınırlandırdığını düşünenlerin oranı öğretmenlerde yüzde 61,1, yöneticilerde yüzde 66,2, velilerde yüzde 61,8, öğrencilerde ise yüzde 77,2 oldu.

Araştırmada, lise son sınıfın işlevine ilişkin dikkati çeken bulgular elde edildi. Katılımcıların büyük bölümü, lise son sınıfın yapısının değişmesi gerektiğini belirtti. ‘Lise son sınıf öğrencilerinin son yıl okula devam etmesinin gereksiz olduğu’ görüşünü paylaşanların oranı öğretmenlerde yüzde 83,6, yöneticilerde yüzde 84,7, öğrencilerde yüzde 75,9, velilerde ise yüzde 47,3 olarak belirlendi. Lise son sınıfın üniversite hazırlık ya da kariyer planlama yılı olması gerektiğini belirtenlerin oranı ise öğrencilerde yüzde 92,3, öğretmenlerde yüzde 90,4, yöneticilerde yüzde 88,8, velilerde ise yüzde 89,9 düzeyinde gerçekleşti. Araştırmada, katılımcıların büyük kısmı, bireyselleştirilmiş, esnek ve modüler bir ortaöğretim yapısına destek verdi. Bu yapının uygun olduğunu belirtenlerin oranı öğrencilerde yüzde 83,7, öğretmenlerde yüzde 77,1, yöneticilerde yüzde 72,9, velilerde ise yüzde 65,5 olarak kaydedildi. Araştırmada, lise eğitiminin süresiyle ilgili en fazla destek gören modeller 3+1 yıl (3 yıl zorunlu+1 yıl isteğe bağlı) ve 2+2 yıl (2 yıl zorunlu + 2 yıl isteğe bağlı) oldu. 2+2 modeli görüşünü bildirenlerin oranı öğretmenlerde yüzde 34,5, yöneticilerde yüzde 32,5, öğrencilerde yüzde 38,9, velilerde ise yüzde 28,6 olarak belirlendi. 3+1 modeli görüşünü bildirenlerin oranı ise öğretmenlerde yüzde 18, yöneticilerde yüzde 14,7, öğrencilerde yüzde 31,4, velilerde ise yüzde 20 düzeyinde gerçekleşti. Araştırmada lise eğitiminde 4 yıl zorunlu model ise çok düşük oranda desteklendi. Bu modele destek verenlerin oranı, öğretmenlerde yüzde 2,9, yöneticilerde yüzde 1,7, öğrencilerde yüzde 9,8 ve velilerde yüzde 8,8 olarak belirlendi.

Eğitim-Bir-Sen tarafından yapılan açıklamada, “Büyük ölçekli bu araştırmanın ortaya koyduğu mesajları, ilgili tüm taraflara iletmeyi ve bir yol haritası oluşturmayı hedefliyoruz. Araştırma bulguları, mevcut sistemin yalnızca süresiyle değil, içerik ve yapı yönünden de bütüncül olarak yeniden değerlendirilmesi gerektiğini göstermiştir. Araştırmamızda elde ettiğimiz bulgular doğrultusunda, zorunlu eğitim süresi, toplumun beklentileri ve hayatın gerçekleriyle uyumlu hale getirilmelidir. Esnek ve modüler yapıya sahip ortaöğretim modelleri üzerine çalışmalar yapılmalıdır. Mesleki yönlendirme, ortaokuldan itibaren sistematik hale getirilmelidir. Araştırmanın, zorunlu eğitim sisteminin yeniden yapılandırılması sürecine katkı sunmasını ve tüm paydaşların ortak akıl doğrultusunda hareket etmesini temenni ediyoruz” denildi.

DHA

Muhabir: Haber Merkezi

İstanbul Gazetesi

İstanbul Gazetesi

Benzer Haberler

Tüm Haberler
Animated ArrowAnimated ArrowAnimated Arrow