Zeki çocuklar DAHA UZUN yaşar! Bilim insanları, çocukluk zekası ile yaşam beklentisi arasında genetik bir bağlantı olduğunu keşfetti
Yayımlandı: | Güncellendi:
Bilim insanlarının yıllardır kafasını kurcalayan bir soru var: Neden daha zeki çocuklar daha uzun yaşıyor?
Yapılan araştırmalar, genç yaşta yüksek IQ puanı alanların, düşük performans gösteren akranlarına kıyasla 70 yıl sonra bile hayatta kalma olasılıklarının daha yüksek olduğunu gösteriyor.
Uzmanlar şimdi gizemli olayın ardındaki önemli ipucunu ortaya çıkardı.
Çok sayıda verinin analizi, çocukluk zekası ile yaşam beklentisi arasında genetik bir bağ olduğunu ortaya koydu.
Edinburgh Üniversitesi'nden ekip, bulgularının daha zeki çocukların neden daha uzun yaşadığını anlamada önemli bir ilerlemeyi temsil ettiğini söyledi.
Ancak okulda kötü notlar aldıysanız endişelenmeyin; uzun ömürlülük sadece genetiğe bağlı değildir.
Çalışmanın yazarlarından Dr. David Hill, Daily Mail'e yaptığı açıklamada, "Bu, bu bağlantının kaçınılmaz olduğu anlamına gelmiyor" dedi.
'Çevreyi değiştirerek bu özelliklerle bağlantılı genleri ve bilişsel yetenek ile uzun ömür arasındaki bağı değiştirmek mümkün.'
Matilda (1996 yapımı filmde resmedilmiştir), inanılmaz derecede yüksek bir IQ'ya sahip ünlü bir çocuk karakteridir. Çalışma, hem gençken zeki olmakla hem de yaşlılığa kadar yaşamakla bağlantılı bazı genler olduğunu ortaya koymuştur.
400 binden fazla bireyi kapsayan araştırmaları için bilim insanları, 6-18 yaş arası çocuklardan toplanan çocukluk bilişsel işlevine ilişkin genetik verileri analiz etti ve bunları uzun ömürlülüğe ilişkin genetik verilerle karşılaştırdı.
İkisi arasında güçlü bir bağ buldular ve bu, biyolojinin önemli bir rol oynadığına dair ilk kanıtı sağladı.
Dr. Hill, 'Bunun birçok farklı nedeni olabilir' dedi.
'Bunun bir nedeni, çocuklukta daha yüksek düzeyde bilişsel yeteneğe sahip olmanın, daha yüksek düzeyde eğitim başarısıyla sonuçlanması ve bunun da sağlıklı ortamlara daha iyi erişim sağlamasıdır.
'İkinci hipotez ise çocuklukta bilişsel yeteneklerin daha yüksek seviyede olmasıyla ilişkili olan genetik varyantların, çevresel etkilere daha dayanıklı bir vücut ve beyin gelişimine yol açtığı fikridir.'
Buldukları bağlantının, uzun ve sağlıklı bir yaşam sürmek için tek önemli şeyin genetik olduğu anlamına gelmediği konusunda uyardı.
Ancak Genomic Psychiatry dergisinde yazan ekip, risk altındaki bireylerin erken belirlenmesinin, onların daha uzun yaşamalarına yardımcı olacak hedefli müdahalelere olanak sağlayabileceğini söyledi.
Bulgular, çocukken zeki olmanın faydalarının akademik başarının 'çok ötesine' uzanabileceğini gösteriyor.
Dr. Hill, buldukları bağlantının, uzun ve sağlıklı bir yaşam sürmek için tek önemli şeyin genetik olduğu anlamına gelmediği konusunda uyardı (stok görsel)
Bulgular ayrıca çocukluk çağında bilişsel gelişimi desteklemenin önemini vurguluyor, çünkü faydaları akademik başarının 'çok ötesine' uzanarak yaşam boyu sağlığı etkileyebilir.
Bilim insanları, 'Bilişsel gelişimi artıran eğitim politikaları ve erken çocukluk müdahaleleri, daha önce bilinenden daha geniş halk sağlığı yararları sağlayabilir' dedi.
Makalede ayrıca, gençlerde test puanındaki her artışın, 17 ila 69 yaş arasındaki bir takip döneminde ölüm riskini yüzde 24 oranında azalttığını bulan önceki bir çalışmaya da atıfta bulunuluyor.
Çalışmada bu ilişkinin hem erkeklerde hem de kadınlarda mevcut olduğu bulundu.
2014 yılında yapılan bir araştırma, sık sık küfür eden kişilerin, temiz dilli akranlarına göre daha geniş bir kelime dağarcığına sahip olma olasılığının daha yüksek olduğunu ortaya koydu.
Language Sciences dergisinde yayınlanan araştırmada, renkli bir dile sahip olmanın konuşan kişinin tembel veya eğitimsiz olduğu anlamına gelmediği ortaya çıktı.
Aksine, tabu kelimeleri kullanmada daha özgüvenli olanlar, diğer alanlarda daha iyi ifade yeteneğine sahiptirler.
Çalışmayı birlikte yazan Massachusetts Liberal Sanatlar Koleji psikologları Kristin ve Timothy Jay, küfür etmenin sözel akıcılıkla pozitif bir korelasyona sahip olduğunu kanıtladığını söyledi.
'Başkalarını konuşmalarına göre yargılamaktan kendimizi alamayız' diye yazdılar.
'Ne yazık ki tabu dil söz konusu olduğunda, sık sık küfür eden insanların tembel olduğu, yeterli kelime dağarcığına sahip olmadığı, eğitimsiz olduğu veya basitçe kendilerini kontrol edemediği yaygın bir varsayımdır.'
Sonuç olarak şunları eklediler: 'Bu çalışma grubunun genel bulgusu, yani tabu akıcılığının sözel akıcılığın diğer ölçütleriyle pozitif korelasyon içinde olması, küfüre ilişkin [normal] görüşü zayıflatıyor.'
Rochester Üniversitesi'nin 2017 yılında yaptığı bağımsız bir araştırma ise zeki insanların daha fazla küfür ettiğini ortaya koydu.
Buna rağmen yapılan araştırmalar, küfür eden insanların aslında daha az zeki ve güvenilir oldukları yönünde bir algının oluştuğunu ve bunun bir tür paradoks yarattığını ortaya koyuyor.
Daily Mail
