Donald Trump'ın içeriden kaynakları, Keir Starmer'ın AB'nin yeniden yapılandırılması nedeniyle ABD ticaret anlaşmasını kaybetme riskiyle karşı karşıya olduğu konusunda uyarıyor

ABD'li üst düzey kaynaklar, Keir Starmer ile Başkan Donald Trump arasındaki özel görüşmelerin, İngiltere'nin AB'ye yeniden uyum planları nedeniyle çıkmaza girebileceği konusunda uyardı.

Üst düzey bir Cumhuriyetçi dün gece, " İngiltere-AB ticaretindeki gelişmeleri yakından takip ediyoruz ve bazı endişelerimiz var," dedi. "Bu endişeler bazı Kabine üyelerine ve bizzat başkana kadar uzanıyor. Birçoğumuz, Birleşik Krallık'ın gerçekten ABD ile bir ticaret anlaşması isteyip istemediğini soruyoruz."

Londra ve Brüksel arasındaki düzenleyici uyum planlarının, İngiltere'nin ABD'ye ihracatının maliyetini artıracağı ve İngiltere'nin Washington ile kapsamlı bir ticaret anlaşması yapma şansını ciddi şekilde sınırlayacağı konusunda uyarıda bulunan yeni bir raporun ardından geldi. İngiltere, ikinci Trump yönetimi sırasında ABD ile ticaret anlaşması yapan ilk ülkeydi.

Ekonomik Refah Anlaşması (EPD), 100.000 İngiliz otomobil, uçak parçası ve motoruna uygulanan gümrük vergilerini kaldırdı ve mülkiyet ABD güvenlik endişelerini karşıladığı sürece tüm çelik ihracatında gümrüksüz ticaret sağladı. Ancak, İngiltere bu gereklilikleri karşılamazsa, gümrük vergileri yeniden başlayacak.

Refah Enstitüsü raporu, bu yılın başlarında sözde Ekonomik Refah Anlaşması'nın imzalanmasından bu yana İngiltere-ABD ticaretinin mevcut durumuna ilişkin en kapsamlı dökümü sunmak için yeni verilere atıfta bulunuyor.

Birleşik Krallık-ABD Tarımsal Ürün Anlaşması (EPD) şartları uyarınca, Birleşik Krallık, 13.000 ton sığır eti ve 1,4 milyar litre etanol için karşılıklı gümrüksüz kota da dahil olmak üzere, pazarını ABD tarım ürünlerine açmayı kabul etti. Anlaşma, tarım ürünlerinin ithalatçı ülkenin gıda standartlarını karşılamasını şart koşuyordu.

Ancak AB'nin yeniden yapılandırılması gerçekleşirse, İngiltere'nin ithalatının AB standartlarını karşılaması gerekecek ve bu da ticaret anlaşmasının kontrolünün Westminster'dan Brüksel'e kaymasına neden olacak.

Raporun yazarı ve ekonomist Catherine McBride OBE dün gece şunları söyledi: "AB, ABD ile bir ticaret savaşına girmek üzere ve bizi bir kez daha kendi etki alanlarına sokmak istiyorlar.

"Ancak tarımı, AB Emisyon Ticareti Planını ve Karbon Sınır Ayarlama Mekanizmasını kapsayan AB Yeniden Düzenlemesinin, gelecekteki bir ABD-İngiltere ticaret anlaşmasını tehlikeye atacağı konusunda hiçbir yanılgıya düşmemeliyiz.

"ABD ithalatına maliyet ekleyecek, bazı ürünlerin girişini engelleyecek ve hatta Amerika ile mevcut ticareti bile tehdit edecek."

ABD, 2024 yılında Birleşik Krallık'ın en büyük ticaret ortağı olacak ve Birleşik Krallık'ın mal ihracatının %16'sını, hizmet ihracatının ise %27'sini oluşturacak. Dengeli mal ticareti var ancak net sıfır politikaları nedeniyle Birleşik Krallık'ın petrol, LNG, odun peleti ve etanol gibi ABD yakıt ithalatına olan bağımlılığı artıyor.

ABD aynı zamanda İngiltere'nin en büyük hizmet ihracat pazarı konumunda. İngiltere Ulusal İstatistik Ofisi'ne (ONS) göre, İngiltere 2024 yılında ABD'ye yaklaşık 137 milyar sterlin değerinde hizmet ihraç ederken, 61 milyar sterlin değerinde hizmet ithal etti.

Öte yandan, İngiltere ABD'nin hizmet ihracatındaki en büyük pazarıydı.

McBride, "Avrupa Komisyonu'nun Talep Belgesi, AB'ye İngiltere'nin tüm tarım ve sanayi ithalatı üzerinde kontrol yetkisi veriyor" dedi.

"Bu, ya AB'nin İngiltere'nin gıda standartlarını, hayvan refahını, pestisit yönetmeliklerini, organik yönetmeliklerini, gıda pazarlama standartlarını ve sağlık ve bitki sağlığı yönetmeliklerini (SPS) kontrol etmesi yoluyla ya da İngiltere'nin emisyon ticareti planını (ETS) ve İngiltere'nin Karbon Sınır Ayarlama Mekanizmasını (CBAM) kontrol etmesi yoluyla gerçekleşecektir.

AB'nin CBAM'ı şu anda ithal çelik, alüminyum, çimento, gübre, hidrojen ve elektriği kapsıyor. AB ayrıca ithalat taşımacılığından kaynaklanan deniz emisyonlarını da dahil etmeyi düşünüyor.

"Artık tüm bu düzenlemeler İngiltere'nin seçilmiş hükümeti tarafından değil, AB tarafından belirlenecek."

Şöyle ekledi: "Yani, 2016'da AB'den ayrılma yönünde oy kullanılmasına ve AB'den ayrılmaya ilişkin korkutucu öngörülerin hiçbirinin gerçekleşmemesine ve İngiltere'nin tüm eski AB ticaret anlaşmalarını yenilemesine veya iyileştirmesine ve Avustralya, Yeni Zelanda, CPTPP, Hindistan ve ABD ile AB'nin sahip olmadığı yeni ticaret anlaşmaları imzalamasına rağmen, AB artık İngiltere'nin bu ülkelerle yürüttüğü ticareti kontrol edebilecek."

Refah Enstitüsü'nün İngiltere-ABD Özel İlişki Birimi Direktörü Sarah Elliott ise şunları söyledi: "AB standartları oldukça korumacıdır ve İngiltere bunları benimserse, ABD ile ticaret azalacaktır; bu da mal ve hizmetlerin daha pahalı hale gelmesine neden olacaktır.

"İngiltere, düzenlemelerini AB standartlarına uyumlu hale getirerek her iki ticaret ortağını da memnun edemez.

"AB ve ABD düzenlemelerini karşılıklı olarak tanımalı."