Yapay zeka oyuncak sektöründe devrim yaratıyor

Zar atmak, saymak, hesaplamak - interaktif zar kupası TukToro çocukların bunları yapmasına yardımcı olmak için tasarlandı. Amacımız, onları matematiğin dünyasıyla eğlenceli bir şekilde tanıştırmak. Çocuk zar kabını salladığında, Bluetooth aracılığıyla ilgili uygulamaya bağlanıyor. Çocuklar daha sonra farklı oyunlar arasından dijital ortamda seçim yapabiliyorlar. Kupanın içindeki bir kamera zarları algılıyor ve tablete karşılık gelen sinyalleri gönderiyor. Bu, oyuncağın doğru ve yanlış sonuçlara göre tepki vermesini sağlar; titreşir ve farklı renklerde yanar.

Berlin merkezli a2zebra şirketi üç yıldır üzerinde çalıştığı interaktif oyuncağı bu yıldan itibaren piyasaya sürdü. Yönetici müdür Elisha Benner'a göre ilgi yüksek: "Özellikle fiziksel ürün çok iyi karşılandı. Ve tabii ki daha fazla eğitim oyununa talep var." TukToro hala her çocuğa aynı oyunları sunuyor. Uygulama birkaç yıl içinde her çocuğun öğrenme seviyesine uygun bireysel önerilerde bulunacak. Bu, yapay zekanın kullanılmasıyla mümkün.

Almanya'da oyuncak sektörü de dahil olmak üzere her beş şirketten biri bu tür teknolojileri kullanıyor. Berlin merkezli Augmented Robotics şirketi, artırılmış gerçeklik uygulamaları konusunda uzmanlaşıyor. Amaç: Oyuncakları dijital içeriklerle birleştirerek oyun oynamanın eğlencesini artırmak. Örneğin, “Zombie Crasher AR” uygulaması yardımıyla, basit oyuncak arabalar bir anda zombilerle dolu sokaklarda gidebiliyor. Bunlardan mümkün olduğunca çoğunu yakalayan en çok puanı toplar.

Şirket kurucusu Evgeni Melan, “Teknolojimizle nesneleri gerçek dünyada takip edebiliyoruz” diye açıklıyor. "Bu, onların herhangi bir anda nerede olduklarını görebileceğimiz anlamına geliyor ve bunun özel yanı, eski akıllı telefonlarda bile aynı hızda çalışması." Ona göre yapay zeka bir araçtır: "Mutlaka ihtiyacınız olmayabilir, ancak oyun oynamanın eğlencesini artırmak için kullanabilirsiniz. Çocukların odalarını ve oyuncaklarını yeniden keşfedebilecekleri artırılmış gerçeklik dünyası sunuyoruz."

Şirket aynı zamanda eğitime de önem veriyor ve örneğin çocukların Leverkusen'deki bir arı macera parkurunda polen toplamalarına ve arılar hakkında bilgi edinmelerine olanak tanıyan, yine yapay zekanın da yardımıyla bir uygulama geliştirdi.

Teknoloji bize nasıl yardımcı oluyor? Peki riskler nerede? Potsdam Medya İnovasyon Merkezi'nin AI.Cube'u bu tür sorularla ilgileniyor. Mobil bulmaca odası yaz aylarında Berlin ve Brandenburg'u dolaşarak, gençleri ve yetişkinleri ücretsiz olarak, eğlenceli bir şekilde yapay zekanın dünyasına dalmaya davet ediyor. Kaçış odasına giren kişi, yaklaşan bir bilgisayar korsanı saldırısından kişiselleştirilmiş bir yapay zekayı kurtarmak, dünyayı korumak ve kendini odadan kurtarmak için 60 dakikaya sahip.

"Fikir, günlük olarak yapay zeka ile ilgilenmeyen veya özellikle medya konusunda bilgili olan kişilere erişim sağlamak ve onları şu konularla tanıştırmaktır: Yapay zeka nedir, zorluklar nelerdir? Riskler nelerdir, fırsatlar nelerdir?" diyor proje lideri Marius Zoschke. Bulmaca odası sadece yapay zekadan ibaret değil. Teknoloji aynı zamanda oyunun geliştirilmesinde de, örneğin konuşma ve görüntü tanıma programları şeklinde kullanılıyor. "Yapay zekanın benimle hiçbir ilgisi olmadığını söylemememiz, bunun yerine hepimizin ona erişebilmesinin benim için çok önemli olduğunu düşünüyorum."

Bulmaca oyununun nasıl biteceği ise belirsiz. Her durumda oyuncuların tıpkı gerçek hayatta olduğu gibi yapay zekayla baş etmesi gerekiyor; teknoloji burada da giderek daha önemli bir rol oynuyor.