Güney Karayipler | ABD savaş gemisi konuşlandırması: Venezuela için bir tehdit

ABD'nin uyuşturucu kartelleriyle mücadele kapsamında yabancı topraklara askeri müdahalesi tehdidi, ABD Başkanı Donald Trump'ın göreve gelmesinden bu yana giderek büyüyor. ABD hükümeti Şubat ayında, altısı Meksika'dan olmak üzere sekiz Latin Amerika uyuşturucu kartelini "terör örgütleri" listesine aldı. ABD Dışişleri Bakanlığı, Başkan Trump'ın 20 Ocak'ta göreve başladığı gün imzaladığı bir kararnameyi yürürlüğe koydu.

Müdahale için gerekli koşullar yaratılıyor gibi görünüyor. Reuters haber ajansı, karara aşina iki kaynağa dayanarak, hava ve deniz kuvvetlerinin Güney Karayipler'e konuşlandırıldığını bildirdi. Bir ABD yetkilisi, keşif uçakları, savaş gemileri ve en az bir nükleer denizaltının konuşlandırıldığını söyledi.

Yetkili, birliklerin hedefli saldırılar için de kullanılabileceğini ekledi. Reuters kaynaklarından biri, "Bu konuşlandırma, bölgedeki özel olarak belirlenmiş narko-terör örgütlerinin ABD ulusal güvenliğine yönelik oluşturduğu tehdidi ortadan kaldırmayı amaçlıyor," dedi. CNN, 4.000'den fazla Deniz Piyadesinin bölgeye konuşlandırıldığını bildirdi. ABD Donanması, Cuma günü birkaç geminin konuşlandırıldığını doğruladı.

Birkaç gün önce, ABD'nin günlük gazetesi "The New York Times", Trump'ın Pentagon'a "terörist" örgütler olarak sınıflandırılan yabancı uyuşturucu kartellerine karşı askeri güç kullanma talimatı veren gizli bir emir imzaladığını açıkladı. Gazete, "Emir, yabancı sularda ve yabancı topraklarda kartellere karşı doğrudan askeri operasyonlar düzenleme olasılığının resmi temelini oluşturuyor" ifadesini kullandı. Ocak ayı sonunda Trump yönetimi, Sinaloa Karteli gibi Meksika kartellerini ve Venezuela'daki "Tren de Aragua" ve Salvador'daki MS-13 gibi diğer suç örgütlerini yabancı terör örgütleri olarak sınıflandırdı.

Komşu Meksika'da haberler yakından takip ediliyor. Trump, göreve geldiği ilk dönemde Meksika'daki hedefleri tek taraflı olarak bombalamayı önermişti; ancak bu öneri askeri danışmanları tarafından reddedilmişti. Trump ayrıca uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele için Meksika'ya ABD birlikleri göndermeyi defalarca teklif etti. Meksika hükümeti, Meksika'da tek taraflı ABD askeri operasyonlarına izin vermeyeceğini yineledi. Genel olarak, iki ülkenin uyuşturucuyla mücadeledeki iş birliği şu anda oldukça işbirlikçi olarak değerlendiriliyor .

ABD'nin Meksika Büyükelçiliği'nde eski askeri ataşe ve şu anda ABD Ulusal Harp Okulu'nda eğitmen olan emekli Albay Craig Deare, Meksika günlük gazetesi La Jornada'ya verdiği bir röportajda, ABD'nin 1989'da benzer bir yetkiyi kullanarak Panama'ya 20.000 asker gönderdiğini ve uyuşturucu kaçakçılığıyla suçlanan Başkan Manuel Antonio Noriega'yı devirip yakaladığını hatırlattı. Deare, "Günümüz ABD politikası, belirli koşullar altında askeri güç kullanımını değerlendirebilir," dedi. "Venezuela'daki [Nicolás] Maduro rejimi böyle bir vaka olabilir. Başsavcı Pam Bondi'nin Maduro'yu 'dünyanın en büyük uyuşturucu kaçakçılarından biri ve ulusal güvenliğimiz için bir tehdit' olarak nitelendiren son açıklaması, askeri harekatın önünü açabilir."

ABD Başsavcısı Bondi, Venezuela Devlet Başkanı'nın başına konulan ödülü yakın zamanda iki katına çıkararak 50 milyon dolara çıkardı. Washington, Maduro'yu sözde "Los Soles" karteline liderlik etmek ve "ülkemize ölümcül uyuşturucu ve şiddet getirmekle" suçluyor. Geçtiğimiz hafta, Dominik Cumhuriyeti'ndeki ABD yetkilileri, Maduro'ya ait olduğu iddia edilen yaklaşık 700 milyon dolar değerindeki mal varlığına (uçak, mücevher ve villalar) el koydu. Venezuela Devlet Başkan Yardımcısı Delcy Rodríguez, bunun bir manipülasyon olduğunu ve Venezuela hükümet uçaklarının çalınması olduğunu belirtti.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Perşembe günü Maduro'ya yöneltilen suçlamaları yineledi: "Maduro rejimi meşru bir hükümet değil. Onu hiçbir zaman meşru bir hükümet olarak tanımadık." "Esasen bir ülkenin topraklarını ele geçirmiş bir suç örgütü." Los Soles Karteli'nin "hükümet kisvesi altında gizlenen bir suç örgütü" olduğunu söyleyen Rubio, Başkan Trump'ın "Amerika Birleşik Devletleri'nin ulusal güvenliğine yönelik her türlü tehdide karşı koyacağını" söyledi.