Tajin'de akciğerlere zarar verebilecek ve hücre yenilenmesini etkileyebilecek katkı maddesi uyarısı yapıldı

Meksika yemeklerinde en çok aranan çeşnilerden biri , kurutulmuş acı biber, kurutulmuş limon suyu ve deniz tuzundan yapılan tajin'dir. Ancak, " Tüketici Gücü" olarak bilinen Meksika sivil toplum örgütü, tajin'in sık veya yüksek dozda tüketilmesinin akut toksisiteye neden olabileceğini bildirdiğinden, bu popüler ürün eleştirilerin hedefi haline geldi.

Tajin, geleneksel Meksika yemeklerine en çok eklenen malzemelerden biridir ve baharatlı ve asidik tadıyla öne çıkar ; bu nedenle meyvelerin, sebzelerin, içeceklerin ve diğer hafif yemeklerin lezzetini artırmak için yaygın olarak kullanılır.

Consumer Power yayınına göre, çeşitli çalışmalar, tajinin bileşenleri arasında silisyum dioksitin öne çıktığını göstermiştir. Bu bileşik, tozun topaklanmasını önlemek için topaklanmayı önleyici madde olarak kullanılır ve sağlığa zararlı olabilir.

Kuruluş, çok sayıda bilimsel çalışmanın, uzun süreli ve yüksek dozda tüketimin "akut toksisiteye yol açabileceğini, özellikle akciğerleri ve sinir sistemini etkileyebileceğini" gösterdiğini savunuyor.

Avrupa Gıda Güvenliği Ajansı, 2022 yılında bu maddeyi yakından inceleyerek, kaya ve kumdaki kuvarstan elde edildiği için sindirimi zor olan nanopartiküller içerdiği uyarısında bulundu.

' Nanobiyoteknoloji Dergisi'nde yayınlanan 'Nöronal farklılaşma sırasında silika nanopartiküllerine maruz kalmanın mitokondriyal fonksiyon üzerindeki etkileri' başlıklı makalede, aşırı ve sürekli silisyum dioksit tüketiminin, alveollerde yara izi oluşturan partiküllerin birikmesiyle oluşan bir akciğer hastalığı olan silikoza neden olabileceği ve bunun da nefes almada zorluk ve kan oksijenlenmesinde azalmaya yol açabileceği açıklanıyor.

Ayrıca hücrelerde enerji üretiminin anahtarı olan mitokondrilerde "nöronal hasara ve değişikliklere" neden oluyor.

Ayrıca 'Consumer Power' yayınında tajinin sodyum içeriğinin de "çok yüksek" olduğu, "5 gramlık bir çay kaşığının 968 mg sodyum içerdiği" iddia ediliyor.

Bu oran, Dünya Sağlık Örgütü'nün belirlediği günlük limitin yüzde 48'i kadar olup, yetişkinler ve gençler için kalp damar sağlığı açısından yüksek bir risk oluşturmaktadır.

ALEJANDRA HERNÁNDEZ TORRES

DİJİTAL ERİŞİM EDİTÖRYALİ