Arnavutluk'tan sınır dışı etmeler neden AB yasalarını ihlal ediyor?

9 Mayıs'ta Arnavutluk'taki Gjadër'deki CPR'de tutulan birkaç Mısır vatandaşının İtalya'dan hiç geçmeden doğrudan Tiran'dan Kahire'ye geri gönderildiğini aşırı endişeyle öğrendim. Doğrulanırsa, yalnızca ciddi bir emsal teşkil etmekle kalmayacak, aynı zamanda geri göndermeye ilişkin Avrupa Direktifi , prosedürel garantiler, etkili bir çözüm hakkı ve geri göndermeme ilkesinin gerçek bir ihlalini de temsil edecek bir operasyon.

Hemen, İçişleri Bakanı'na, Arnavutluk gibi AB dışı bir devlet tarafından, yasaya uygun olarak yürütülen bir operasyondan çok keyfi bir teslimata benzeyen yöntemlerle gerçekleştirilen bu zorunlu geri göndermenin hangi yasal dayanakla emredildiğini sormak için bir parlamento sorusu sundum. Soru basit: Bu insanlar zorla geri gönderilmek üzere havaalanına götürüldüklerinde hangi yargı yetkisi altındaydılar? İtalya-Arnavutluk anlaşmasının ciddi eleştirilerini ilk kez kınamıyoruz, ancak bu sefer Meloni Hükümeti'nin tüm propaganda operasyonunun, yasanın askıya alındığı ve demokratik kontrolün geçersiz kılındığı yasal ve politik bir gri alanda sürekli olarak nasıl hareket ettiğini doğrulayan bir seviye sıçramasıyla karşı karşıyayız.

Ve bu arada, yüzlerce milyon avroluk kamu parası, çeşitli açılardan başarısız, etkisiz ve potansiyel olarak gayrimeşru bir operasyonu finanse etmek için akmaya devam ediyor. Şeffaflığa, siyasi sorumluluğa ihtiyacımız var ve bu aşırılıkları derhal durdurmamız gerekiyor. Parlamento ve kamuoyu, sessizce gerçekleştirilen zorunlu geri göndermelerle karanlıkta tutulamaz. Hükümet yanıt vermeli ve bunu hemen yapmalıdır.