20 milyon yıllık proteinlerden yapılan araştırma evrimsel çalışmalara yol açıyor

Nature dergisinde yayımlanan çığır açıcı bir çalışma, 20 milyon yıldan daha eski bir gergedan fosilinden protein dizilerinin kurtarıldığını duyurdu ve antik protein araştırmalarının sınırlarını milyonlarca yıl geriye çekti.

20 milyon yıldan daha eski tarih öncesi proteinler, evrimsel çalışmalarda devrim yaratıyor. Nature dergisinde yayınlanan bir çalışma, Kanada'nın Yüksek Arktik bölgesinde bulunan ve Erken Miyosen'e (21-24 milyon yıl önce) dayanan bir gergedan dişinin minesinden elde edilen antik proteinlerin çıkarılıp dizilenmesini anlatıyor ve paleoproteomik için yeni bir ufuk açıyor: Bilim insanlarının "eşi benzeri görülmemiş" olarak adlandırdığı bu sonuç, "bilinen en eski DNA'ya kıyasla kurtarılabilir ve evrimsel açıdan bilgilendirici protein dizilerinin zaman ölçeğini on kat uzatıyor."

Proje, Danimarka Kopenhag Üniversitesi'nden Ryan Sinclair Paterson liderliğinde ve Enrico Cappellini tarafından yönetildi. Araştırmanın temelini, Roma Tor Vergata Üniversitesi'nden Gabriele Scorrano, Roma Sapienza Üniversitesi - Yer Bilimleri Bölümü'nden Raffaele Sardella ve Floransa Üniversitesi Jeoloji ve Paleontoloji Müzesi'nden Luca Bellucci'nin katkıları oluşturdu. Bu kişiler, Sapienza web sitesinde yer alan bir habere göre, Frosinone ilindeki Fontana Ranuccio arkeolojik-paleontolojik alanından yaklaşık 400.000 yıl öncesine ait bir gergedan dişi örneği sağlayıp analiz ettiler. Örnek, daha yeni örnekler (ortaçağ örnekleri) ile bu çalışmada analiz edilen çok daha eski örnekler arasında bir ara referans görevi görerek, proteinin zaman içinde korunmasının doğrudan bir karşılaştırmasını sundu.

Bu araştırmanın, antik proteinlerin incelenmesi olan paleoproteomik için önemli bir dönüm noktası olduğu belirtiliyor. Antik proteinler Orta ve Geç Miyosen (yaklaşık son 10 milyon yıl) fosillerinde bulunmuş olsa da, evrimsel ilişkilerin sağlam bir şekilde yeniden yapılandırılması için yeterince ayrıntılı diziler elde etmek, daha önce 4 milyon yıldan eski olmayan örneklerle sınırlıydı. Bu yeni çalışma, bu zaman aralığını önemli ölçüde genişleterek, proteinlerin doğru koşullar altında geniş jeolojik zaman ölçeklerinde varlığını sürdürme konusundaki olağanüstü potansiyelini ortaya koyuyor.