Nadir görülen bir genetik aritmi türü için gen tedavisi üzerine İtalyan araştırması


Katekolaminerjik polimorfik ventriküler taşikardi (KPVT), nadir görülen genetik bir kalp hastalığıdır. Uzmanlar, hastalığın muhtemelen yeterince teşhis edilmediğine inansa da, yaklaşık 10.000 kişiden birini etkilediği tahmin edilmektedir. Ölümcül olabilen aritmik bir hastalıktır (ventriküler taşikardi ile kendini gösterir). Ancak gelecekte hastalar tedavi konusunda daha fazla umut besleyebilir: Hastalığa karşı bir gen tedavisi denemesinin başladığı duyuruldu. Bu önemli fırsat, özellikle Pavia'daki IRCCS Maugeri'deki (önde gelen bir kardiyoloji tesisi) Moleküler Kardiyoloji Birimi direktörü Silvia G. Priori liderliğindeki ekibin katkılarıyla, İtalyan araştırmalarının sahada elde ettiği sonuçlar sayesinde mümkün olmuştur.
Katekolaminerjik polimorfik ventriküler taşikardi nedir?Priori, onlarca yıldır CPVT üzerinde çalışmaktadır. Hastalıkla ilişkili olduğu bilinen birkaç gen, genellikle erken ergenlik döneminde, fiziksel aktivite veya duygusal olarak stresli olaylar sırasında senkopla kendini gösterir. Uzmanlar, hastalığın diğer belirtileri arasında çarpıntı veya baş dönmesinin (egzersiz sırasında bile) olabileceğini ve bazı durumlarda hastalığın kalp durmasına ve ani ölüme yol açabileceğini ekliyor . Ancak, genç yaşta başlamasına rağmen hastalık her zaman erken teşhis edilemez. Bunun nedeni, Priori'nin de açıkladığı gibi, bu hastaların elektrokardiyogramlarının normal görünmesidir (egzersiz sırasında ise hastalıkla ilişkili aritmileri tespit etmede faydalı olabilir). Tedavi stratejileri ilaçlara (özellikle beta blokerler) dayanır ve bazı durumlarda kalp defibrilatörü yerleştirilebilir. Hastalara ayrıca fiziksel aktivite gibi hastalığın belirtilerini tetikleyebilecek aktivitelerden kaçınmaları ve bunları sınırlamaları önerilir.
Hastalar için yeni bir fırsatYıllardır hastalığı karakterize etmek için yürütülen genetik çalışmalar, araştırmacıların bu hastalar ve aileleri için yeni potansiyel çözümler hayal etmelerine olanak sağladı. Buradaki fikir, bazı durumlarda kalsekestrin adlı bir proteinin üretimini artırarak hastalıkla mücadele etmenin mümkün olabileceğidir (OrphaNet'e göre , ilgili gen olan Casq2'deki mutasyonlar ve kardiyak ryanodin reseptörü Ryr2'yi etkileyen mutasyonlar, hastalıkta en yaygın görülenler arasındadır). Klinik öncesi modellerde yürütülen deneyler cesaret verici sonuçlar verdi; öyle ki, Priori ve meslektaşlarının araştırmaları bugün ABD'li Solid Biosciences şirketiyle iş birliği içinde klinik olarak test edilecek. Priori, "Çalışmamız, kalsekestrin proteininin ekspresyonunun artırılmasının, RyR2 kanalının kapanmasını stabilize ederek aritmi sıklığını ve şiddetini azalttığını göstermiştir. Solid Biosciences ile yaptığımız iş birliği sayesinde, Sgt-501'in CPVT için gelecekteki standart tedaviyi temsil edebileceğine inanıyoruz." diyor.
Klinik araştırma süreci başlıyorDaha spesifik olarak, araştırmacılar tarafından geliştirilen gen terapisi Sgt-501, kardiyak kalsequestrin geninin bir kopyasını içeren bir viral vektörün kullanımını içeriyor. Uzmanlar, bu genin üretiminin, kalsiyum iyonlarının taşınmasından sorumlu bir protein (Ryr2) üzerinde etki ederek kalsiyum iyonlarının akışını dengelediğini ve sonuç olarak aritmileri önlediğini açıklıyor. Başlangıçta deneysel tedavinin güvenliğini değerlendirmeyi amaçlayan klinik çalışmaların 2025 yılına kadar başlaması bekleniyor.
repubblica