Ülseratif kolit: Monoklonal antikor yeni tedavi olanakları sunuyor.

En sinsi IBD'lerden (kronik inflamatuar bağırsak hastalıkları) biridir: Sadece kolonu (kalın bağırsak) ve rektumu etkileyerek bağırsak mukozasının iltihaplanmasına ve ülserleşmesine neden olur. Ülseratif kolit olarak adlandırılan bu hastalık, otoimmün bir hastalıktır: Bağışıklık sistemi, henüz tam olarak anlaşılamayan nedenlerle, yanlışlıkla kolonun iç yüzeyine saldırır.

Hastaların yaşam kalitesi üzerinde önemli etkisi olan ciddi bir rahatsızlıktır; günümüzde çeşitli farmakolojik ve cerrahi tedavi seçenekleri mevcut olmasına rağmen, birçok hasta mevcut tedavilere yanıt vermemekte veya yalnızca kısmen yanıt vermektedir. Bu nedenle, yakın zamanda The Lancet Gastroenterology & Hepatology dergisinde yayınlanan ve (diğerlerinin yanı sıra) IRCCS San Raffaele Hastanesi ve Vita-Salute San Raffaele Üniversitesi'ndeki klinisyenler tarafından yürütülen çok merkezli bir faz 2 çalışmasının sonuçları özellikle ilgi çekicidir. Yeni bir monoklonal antikor olan afimkibart üzerinde yürütülen çalışma, bazı hastalarda hastalık semptomlarında önemli bir remisyona yol açmada güvenli ve etkili olduğunu, olumlu etkilerinin 14 haftaya kadar sürdüğünü ve 16 haftaya kadar devam ettiğini kanıtlamıştır.

Afimkibart nedir ve nasıl çalışır?

Çalışılan molekül, laboratuvarda üretilen ve bağışıklık sisteminin etkisini "taklit eden" bir protein olan monoklonal bir antikordur. Genellikle hücrelerin ve patojenlerin (örneğin virüsler, bakteriler veya tümör hücreleri) yüzeyinde bulunan bir protein olan tek bir hedefi tanıyıp ona spesifik olarak bağlanmak üzere tasarlanmıştır. "Doğal" antikorlar, vücudu yabancı ajanlardan (antijenler) korumak için B lenfositleri tarafından üretilen moleküllerdir ve her biri belirli bir ajana özgüdür: "Monoklonal" sıfatı, sentezlenen kopyaların hepsinin aynı olduğu ve laboratuvarda klonlanmış tek bir kök hücreden geldiği anlamına gelir. Birden fazla farklı hücre tarafından üretilen ve aynı antijenin birden fazla bölümüne yönlendirilen poliklonal antikorların aksine, monoklonal antikorlar hedef protein üzerinde her zaman aynı bölgeye bağlandıkları için oldukça spesifiktir. Afimkibart, özellikle ülseratif kolitin tipik iki süreci olan iltihaplanma ve fibroziste rol oynayan bir molekül olan Tli1a'yı hedefler. Hücre dışı matriksin aşırı üretimini ve onu üreten hücreler olan fibroblastların büyümesini uyarır. Afimkibart Tli1a'yı bloke ettiğinde, artık bağışıklık hücreleri ve fibroblastlardaki reseptörlere bağlanamaz ve ülseratif kolitin iki ana belirtisi olan inflamasyon ve anormal skarlaşmaya neden olan olaylar zincirinin başlamasını engeller.

Tuscany-2 çok merkezli çalışma

Milano'daki San Raffaele Hastanesi liderliğinde yakın zamanda tamamlanan çalışma Tuscany-2 olarak adlandırılıyor ve 23 farklı ülkede 114 merkezi kapsıyor. Çalışma, orta ila şiddetli ülseratif kolit tedavisinde monoklonal antikorun güvenliğini ve etkinliğini test etti. Özellikle, ilacın üç farklı dozu, toplam 52 hafta boyunca dört haftada bir deri altına uygulandı ve sonuçlar, plasebo alan başka bir hasta grubuyla karşılaştırıldı. Tüm çalışma katılımcıları, hastalığın ilerlemesini ve bağırsak duvarı özelliklerini değerlendirmek için tedaviye başladıktan 14 ve 56 hafta sonra kolonoskopiye tabi tutuldu. Çalışma, afimkibart kullanan tüm deneklerde ilacın önemli yan etkilere neden olmadığını (güvenlik kanıtı) ve bunların bir kısmında, hastalığın semptom ve belirtilerinde klinik olarak anlamlı remisyonun ilk uygulamadan 14 hafta sonra bile gözlemlendiğini ve uygulanan dozdan bağımsız olarak 56 hafta sonra bile devam ettiğini buldu.

Sonraki adımlar

Çalışma sonuçları oldukça cesaret verici ve monoklonal antikoru bu ülseratif kolit türlerinin tedavisi için "umut verici bir alternatif" olarak tanımlıyor. Bu nedenle, çalışmanın baş yazarı ve San Raffaele'deki Gastroenteroloji ve Sindirim Endoskopisi Birimi başkanı Silvio Danese , "Orta ve şiddetli ülseratif kolit türlerine eşlik eden inflamasyon ve fibrozu hafifletmek için yeni tedavi hedefleri ve yeni stratejiler arayışına devam etmek önemlidir" yorumunu yaptı. "Bu, afimkibart'ın yaptığı gibi Tl1a'ya karşı etkili yeni bir ilaç sınıfı üzerinde yürütülen en büyük çok merkezli Faz 2b çalışmasıdır. Bu ilaçların hem ülseratif kolit hem de bir başka kronik inflamatuar bağırsak hastalığı olan Crohn hastalığının tedavisindeki etkililik sonuçlarını doğrulamak için Faz 3 klinik çalışmaları devam etmektedir."