Güvenlik ve damgalama arasında: Fransızların siyasal İslam konusundaki ikilemi

Çarşamba günü (21) Elysee Sarayı'nda Müslüman Kardeşler'in Fransız topraklarındaki nüfuzuna ilişkin gizli bir raporu görüşmek üzere düzenlenen Savunma Konseyi toplantısı yerel basında yoğun tartışmalara yol açtı. 1928 yılında Mısır'da kurulan bu İslamcı hareketin, terör eylemlerine karıştığı ve Fransa örneğinde olduğu gibi, özellikle eğitim, yerel dernekler ve sosyal ağlar aracılığıyla topluma gizlice sızma stratejisi uyguladığı şüphesi var.
Savunma Konseyinin toplanması normalde ulusal güvenlik meseleleriyle sınırlıdır. Bu nedenle Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un girişimi sol partilerde eleştirel tepkilere yol açtı. Sosyalist ve Fransa Boyun Eğmez Partisi milletvekilleri, devletin en üst kademelerinde Fransız Müslümanlarına yönelik "İslamofobi"nin bir başka işaretini kınadılar.
Bu partilere göre Macron, konuya önem vererek Meclis'te geniş bir kitleye sahip olan ve hükümet projelerinin onaylanmasında merkezi bir rol üstlenen aşırı sağı memnun etmeye çalışıyor.
Raporİki uzmanın hazırladığı rapor, kaygı verici ama dengeli bir tablo sunuyor. Belgede şiddet veya devrim tehdidinden değil, Fransa topraklarındaki belirli kentsel alanlarda topluluk ekosistemleri kurmayı amaçlayan Müslüman Kardeşler'in uzun vadeli çalışmalarından söz ediliyor. Ayrıca, özellikle özel Müslüman okulları ve internet aracılığıyla gençler üzerinde artan etkinin de altı çiziliyor.
Macron, konunun ciddiyetini kabul etmekle birlikte soruşturmaya katılan bakanlıkların ilk önerilerinin yetersiz olduğunu değerlendirdi. Cumhurbaşkanı, aşırı muhafazakar İçişleri Bakanı Bruno Retailleau'dan Haziran ayına kadar hem sorunun karmaşıklığını hem de bununla nasıl başa çıkılacağı konusundaki siyasi gerginlikleri yansıtan yeni bir eylem planı istedi.
Basın analiziLe Monde'un başvurabildiği 75 sayfalık geçici metne göre, güvenlik nedeniyle ve ayrıca raporun hazırlanmasına katkıda bulunan yabancı istihbarat servislerini korumak amacıyla, röportaj yapılan kişilerin çoğunun isminin kaldırılmasından endişe ediliyordu. Hatta komisyonun kurulduğu dönemde İçişleri Bakanlığı tarafından kamuoyuna açıklanan iki yazarın (bir diplomat, Cezayir, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Libya ve Tunus'ta eski büyükelçi ve üst düzey bir Fransız devlet görevlisi) isimleri bile yayımlandığı sırada silinmişti.
Birleşik Arap Emirlikleri'nin rolüLe Monde'un değerlendirmesinde, "Raporun büyük ölçüde, Müslüman Kardeşler'e karşı dünya çapında saplantılı bir savaş yürüten Birleşik Arap Emirlikleri'nden esinlendiği" belirtiliyor. Belgede ayrıca, "İslami ayrılıkçılık" kavramını popülerleştiren araştırmacı Florence Bergeaud-Blackler ve "atmosferik cihatçılık" kavramının yaratıcısı Gilles Kepel'in tartışmalı tezleri de yer alıyor.
Le Parisien gazetesi, cumhurbaşkanlığı sarayındaki toplantıdan sızan bilgileri analiz ederken ılımlı bir yaklaşım sergiliyor, raporun yazarlarının ihtiyatlılığını vurgulayarak, siyasal İslam ile İslam inancı arasında genellemeler yapılmasına karşı uyarıyor.
Daha muhafazakar Le Figaro gazetesi ise daha alarmist bir ton benimseyerek, tehdidin ciddiyetini vurguladı ve idari bir kamu bakanlığının kurulması ve şüpheli İslamcı örgütlerin mali kaynaklarının engellenmesi gibi daha sert önlemlerin alınmasını savundu.
Yetkililerin meydan okumasıFransa hassas bir meydan okumayla karşı karşıya: Ülkede yaygın olarak uygulanan İslam dinini damgalamadan, ulusal bütünlüğünü ve cumhuriyetçi değerlerini korumak. Tartışmalar yoğun, analizler farklı ve gelecekteki kararlar Fransız devletinin siyasal İslam'la başa çıkma biçiminde bir dönüm noktası olabilir.
RFI, Fransızca ve 15 farklı dilde dünya çapında yayın yapan bir Fransız radyo ve haber ajansıdır.
terra