Dil Seçin

Turkish

Down Icon

Ülke Seçin

Turkey

Down Icon

Erdoğan niyetini açıkça ilan etti

Erdoğan niyetini açıkça ilan etti

POLİTİKA SERVİSİ

PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın çağrısının ardından beklenen silah bırakma töreni önceki gün Süleymaniye’de gerçekleşti. Temsili yapılan ve “bir iyi niyet göstergesi” olarak tanımlanan tören, AKP ve MHP tarafından olumlu karşılanırken gerek Devlet Bahçeli gerekse Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni bir sürecin kapısının aralandığını vurguladı.

50 yıla yaklaşan ve on binlerin hayatını kaybettiği savaşta silahların susması kuşkusuz tüm halklar için olumlu bir gelişme olarak değerlendirilmeli. Zira onlarca yıldır süregelen çatışma ortamının kaybedeni hep halklar oldu. Ancak mevcut rejimle demokrasi, özgürlük ve barışın gelip gelmeyeceği, dolayısıyla tüm bu tartışmaların günün sonunda neye hizmet edeceği sorusu da en geniş pencereden bakılarak ele alınmalı.

Hatırlanacağı üzere süreç il olarak AKP, MHP ve Saray’ın Başdanışmanı Mehmet Uçum’un geçen yaz art arda tekrarladıkları “iç cephe” söylemiyle başladı. Trump’ın yeniden başa gelmesi, İsrail’in Gazze ablukası, Suriye’de Esad yönetiminin devrilmesi, Lübnan Hizbullah’ına vurulan darbelerle birlikte ABD ve İsrail eliyle Ortadoğu’nun yeniden dizaynı, hem Kürt hareketini hem de Saray rejimini bölgede bir nevi Türk-Kürt ittifakına dayalı yeniden pozisyon belirleme arayışına itti. İç cephe tartışmalarının ardından 1 Ekim’deki Meclis açılışında MHP Lideri Bahçeli’nin DEM Parti grubunun elini sıkması ve hemen ardından PKK Lideri Öcalan’a Meclis’te konuşup PKK’nin kendini feshetmesi çağrısı yapmasıyla sürecin ilk kritik adımı atılmış oldu.

Bugünün BirGün'ü

Kuşkusuz önceden pişirilen süreç, DEM heyetinin İmralı ziyaretleri ve Öcalan’ın çağrısıyla belirli bir noktaya ulaştı. Kongresini toplayan PKK, silah bırakma ve kendini feshetme kararı aldığını açıklamıştı. Onlarca soru işareti ve belirsizliklerle dolu süreçte PKK nihayet önceki gün 30 kişilik bir gerilla grubunun katıldığı törenle silahları yaktı, görüntüler paylaşıldı. Beklendiği üzere tören AKP ve MHP tarafından büyük bir zafer olarak sunuldu. Bahçeli, Pervin Buldan’a teşekkür telefonu açarken Öcalan’ın da sözünde durduğunu belirtti.

ERDOĞAN’DAN İTTİFAK TANIMI

Süleymaniye’deki törenin ardından partisinin 32. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nda değerlendirmelerde bulunan AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan da dün sürece ilişkin mesajlar verdi. "Bugün yeni bir sayfa açılmıştır" diyen Erdoğan, Meclis'te komisyon kurulacağını ifade ederek "Sürecin yasal ihtiyaçlarını konuşmaya başlayacağız" dedi. "Biz AK Parti, MHP ve DEM Parti olarak bu yolu beraber yürümeye karar verdik" ifadelerini kullanan Erdoğan, asıl niyetini de beyan etmiş oldu. Erdoğan’ın konuşmasında dikkat çeken noktalardan biri de “Bugün Malazgirt ruhu, bugün Kudüs ittifakı, bugün İstiklal savaşının nüvesi yeniden şekilleniyor. Terörsüz Türkiye şafağındayız” şeklindeki ifadelerdi. Türk, Kürt, Arap ve İslam sentezine dayanan yeni Osmanlıcı bir perspektif ortaya atan Erdoğan ve Bahçeli, PKK Lideri Öcalan’ın da destek verdiği bu yola, hem bölgesel yeni dizaynda pozisyon belirlemek hem de iç politikayı yeniden konsolide etmek için çıktıklarını itiraf etti.

AKP, son seçimlerde birinci parti olma niteliğini kaybederken Erdoğan da toplumun rızasını alacak bir argümanın kalmadığını fark etmişti. Anketlerden gelen sonuçlar da Erdoğan’ın olası rakipleri karşısında seçmen desteğinin eridiğini ortaya koydu. Başkanlık referandumunda ortaya çıkan Erdoğan karşıtı cephe ise 31 Mart yerel seçimlerine dek rejimin tüm çabalarına rağmen dağıtılamadı. İktidar, çareyi iç cephe ve çözüm tartışmaları üzerinden muhalefet cephesini bölmekte buldu.

BİR ELDE SOPA DİĞERİNDE HAVUÇ

Bir yandan çözüm tartışmaları yaşanırken diğer yandan düğmeye basıldı ve 19 Mart operasyonlarıyla CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu cezaevine atıldı. CHP belediyeleri peş peşe hedefe kondu, belediye başkanları tutuklandı, belediyelere kayyum atandı. Diğer yandan CHP’ye yönelik Kurultay davası ve CHP Lideri Özgür Özel dahil 61 Milletvekili hakkında dokunulmazlıkların kaldırılması fezlekesi ile ana muhalefet partisi “baş düşman” kategorisine oturtuldu. Toplumsal muhalefete de gözdağı veren rejim, protesto hakkını kullanan gençleri, görevini yapan gazetecileri cezaevine attı.

Bir elinde tuttuğu sopayı muhalefete gösteren, öbür elinde çözüm tartışmaları ve yeni Anayasa çağrısıyla havuç gösteren iktidar yüzde 30-40’lık bir destekle, sırtını ABD ve Trump’a dayayarak ülkeyi Ortadoğululaştırma hamlesine girişiyor. İçerideki rejimi de kurumsal hale getirerek sandığın formaliteden kurulduğu, seçimlerin büsbütün anlamını yitirdiği, muhalefeti kendi kontrol edeceği sınırlara hapsetmeyi amaçlıyor.

Öte yandan derinleşen yoksullukla boğuşan, hukuksuzluklara tepkili, yaşam tarzına gerici müdahaleye karşı çıkan, özgürlüklerden yana, geleceği elinden alınmış gençlerden kadınlara, sefalet ücretiyle hayatta kalmaya çalışan emeklilerden asgari ücrete mahkum edilen milyonlara dek toplumun her kesiminin ortak mücadelesi rejim karşıtlığı. Ülkenin son bir yılı bile Erdoğan ve rejime yaklaşan kim varsa eridiği, rejimle arasına set çekenlerin desteğinin arttığını gösterdi. Bugün toplumsal muhalefetin değişimden yana olduğu, bu rejimle Anayasa masası dahil hiçbir masanın halklar lehine bir kazanım getirmeyeceği unutulmamalı.

***

BARRACK’IN “OSMANLI MODELİ” VURGUSU

ABD Büyükelçisi’nin Barrack’ın kamuoyuna yansıyan YPG-PKK ilişkisine dair çıkışı dikkat çekerken, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, PKK’nin silah bırakma sürecine ilişkin Arap ve Kürt halklarına ortak geçmiş ve ortak gelecek çağrısı yaptı. Erdoğan, Tom Barrack’ın aynı zamanda Suriye Özel Temsilcisi de olduğuna dikkat çekerek "Onlar da Suriye’de görüşmeleri, toplantıları yaptılar. Oradan verilen mesajlar da gerçekten çok çok olumluydu" dedi. Barrack, daha önce de "Türkiye için en iyi sistem Osmanlı millet sistemidir" demişti. Öte yandan Erdoğan’ın dünkü konuşmasındaki "Türk, Kürt, Arap eğer bir aradaysa, birse, beraberse işte o zaman Türk vardır, Kürt vardır, Arap vardır. Ayrıştıklarında, bölündüklerinde, uzaklaştıklarında ise mağlubiyet, hezimet, hüzün vardır" şeklindeki sözleri de dikkat çekti.

***

‘BU İTTİFAK SÜREÇ İTTİFAKIDIR’

DEM Parti Milletvekili ve İmralı heyeti üyesi Pervin Buldan, Erdoğan’ın yaptığı konuşma hakkında değerlendirmede bulundu. Erdoğan’ın "Şimdi AK Parti, Milliyetçi Hareket Partisi, DEM en azından üçlü olarak bu yolu beraber yürüme kararı verdik" sözlerin yorumlayan Buldan, şu açıklamayı yaptı: "Yanlış bir yere çekilmesin. Bu ittifak süreç ittifakıdır. Başka bir ittifak olarak algılanmamalı kesinlikle. Herkesin çizgisi ve gittiği yol bellidir. Dolayısıyla Cumhur İttifakı’yla birlikte DEM Parti’nin süreç itibariyle ortak yol yürüyeceğinin bir mesajıydı bu.”

Öte yandan yerine üçüncü kez kayyum atanan Mardin Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Ahmet Türk “Süreç” kapsamında DEM Partili belediyelere atanan kayyumların geri alınma ihtimaliyle ilgili konuştu. Türk, "Ben bu aşamada CHP’li belediyelere kayyumlar atanırken böyle bir şey olmasını istemem. Bunu kabul etmek istemem. Olacaksa bütün kayyum uygulamaları kaldırılmalı" dedi.

BirGün

BirGün

Benzer Haberler

Tüm Haberler
Animated ArrowAnimated ArrowAnimated Arrow