Tek kurtuluş yolu seçimdir!

Adana, Antalya ve Adıyaman Belediye Bakanlarının sabaha karşı gözaltına alınması sonrası yapılan basın toplantısında Genel Başkan Özgür Özel’in çok etkili, bir o kadar da tutarlı, ama son derece kararlı ve cesur konuşması, sadece CHP’lileri değil, 86 milyon yurttaşımızı da heyecanlandırdı ve cesaretlendirdi…
Güçlü liderin sesindeki tepki, dalga dalga ülkeye yayıldı…
Nitekim aynı akşam Amasya’da yapılan eyleme, her düşünceden olan on binlerce yurttaş katıldı.
Amasyalılar hem korkmadıklarını hem de sinmeyeceklerini “alanı doldurarak ve hükümet istifa” diyerek gösterdiler…
∗∗∗
Özgür Özel’in kararlı sesiyle dile getirdiği şu sözleri unutmak mümkün değil…
”Artık milletin gözünden de gönlünden de düştüğüne hiç şüphe olmayan bir iktidarın yaptığı kötülüklerle, toplumsal desteğini ve meşruiyetini yeniden kazanma ümidi olmaksızın sadece koltuğuna tutunma ya da seçime kadarki dönemi bir şekilde geçirme ve en nihayetinde de sandıkta hesaplaşmak yerine milletten korkan, sandıktan kaçan, işçinin, emekçinin, emeklinin karşısına çıkacak yüzü kalmayan bir iktidarın, baskı rejimine çevirmeye çalıştığı bir ülkedeyiz!”
∗∗∗
Özel; “Bu iktidar,19 Mart 2025 günü bu millete savaş açmıştı. ‘Bu savaş ilanı sadece CHP’ye değil, Demokratik siyasete açılmıştır’ diyerek sözlerine devam etti…
CHP Genel Başkanı devamla şu gerçeği de halka duyurmak istiyor; “İktidar artık bu ülkeyi milletin rızasıyla yönetmek istemiyor. Milletin elinde kalan tek şeyi,” sandığı” ortadan kaldırmak istiyorlar ve bunun provalarını yapıyor. Sandığın olmadığı, otoriter bir yönetimi millete dayatıyor…”
∗∗∗
Özgür Özel çok haklı!
Kamuoyu araştırmalarında her geçen gün zayıflayan, dolayısıyla iktidar olma meşruiyetini kaybeden bir iktidarla yönetiliyoruz…
Bu iktidar, anayasa ve yasaları dinlemiyor.
Laik Demokratik sosyal hukuk devletini yok ediyor…
Dolayısıyla evrensel hukukun ilk maddesi ve yurttaşının yaşam hakkını koruyan en değerli ilkesi olan “MASUMİYET KARİNESİNİ” de yok sayıyor…
∗∗∗
İktidar, yaptığı yanlışlarla halkı daha da yoksullaştıran, ülkeyi daha da karartan, ama en önemlisi de yurttaşın can ve mal güvencesini yargı sopasıyla ortadan kaldıran bir düzenin kurulmasına olanak sağlayan bir yapı oluşturdu…
Bu yapıya yurttaş müthiş tepki duyuyor…
Bu yapı ekonomiyi çökertti…
Demokrasiyi yok etti…
Hak ve özgürlükleri sildi…
Düşman hukuk oluşturdu…
Kısaca ülkeyi kararttı…
Yurttaşı bunalttı!
Artık genci yaşlısı, kadını erkeği, Alevi’si Sünni’si, Türkü Kürdü alanlara doluyor ve iktidara olan öfkesini gösteriyor…
Onlara önderlik yapan CHP’yle birlikte seçim diye haykırıyor…
İktidar, dünyada benzeri olmayan ve demokrasi, hak, özgürlük ve hukuk tanımlarını hiç gözetmeyen bir yolda yürüyor…
Çünkü, “Yasama ile Yargı Erk’lerini” tanımayan, tüm yetkileri elinde tutan ve devletin bütün kurumlarını yok sayan, üstelik sorumluluğu da olmayan bir rejimi bize dayatıyor…
Anayasası olan ama kullanılmayan bir ülke durumdayız…
Cumhur İttifakı çıkarmak için her türlü tuzağı kurduğu yeni anayasayla “teokratik Otokrasiyi” tam anlamıyla yerleştirmeye çalışıyor!
Şayet öyle bir anayasa, hele de halka sormadan verilen tavizlerle TBMM de kabul edilirse, “dünyanın en geri ülkesi ve toplumu” oluruz…
∗∗∗
Bakın, düşüncelerini açıkladı diye ülkenin en yetkin gazetecisi Fatih Altaylı haftalardır tutsak tutuluyor. Gerekçe, cahil olanları aydınlatmak için Osmanlı tarihinden bazı bilgiler sunmak…
Araştırmacı gazeteci Timur Soykan, CHP’li Başkanlara yapılanları dile getirmekten dolayı denetim altında.
Halk TV ve Sözcü TV’nin karartılma hamlesi, başlı başına hukuksuzdur ve ülkenin otoriter bir rejim altında inletilmesinin somut örnekleridir...
Gazeteciyi tutukla, TV’leri karart, halkın haber almasını engelle!
Sonra bu ülkede düşünce ve ifade özgürlüğü ile halkın haber alma hakkından bahset…
Yargıya güven sözü artık işlemiyor. Çünkü halk yargıya güvenmiyor…
∗∗∗
Bakın, Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’ne düşmanlık yapanlar o kadar işi ilerlettiler ve gerçek yüzlerini açıca gösterme cesaretini buldular ki, emperyalistlerin işbirlikçisi oldukları artık saklamıyorlar…
AKP’nin ileri gelenlerinden biri olan ve” yeliz lakaplı” eski Milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı, Cumhuriyetimizi hedef alan bir paylaşımda bulundu.
"Kadim bir geçmişe sahip Aziz Millet ve Büyük Devlet, kanlı 1923 darbesiyle hesaplaşmadan ve helalleşmeden, Yeni, Terörsüz ve Büyük Devlet yolunda ilerleyemez...
Bir düdük çalıp, yeni, onurlu ve beyaz bir sayfa açılmalıdır!"
Anlaşılan o ki, bu sözlerle “Meydanlarda şeriat isteriz. Cumhuriyeti yıkacağız” diye bağıranlara destek veriyor!
∗∗∗
Bir ihanetin dışa vurumu olan ve toplumda kin ve nefreti köpürten bu açıklamalara Türkiye Cumhuriyeti savcıları herhangi bir işlem yapmadılar.
Ama Özgür Özel’in, ülkesi ve yurttaşlarının aydınlık geleceği için söylediği sözlerine hemen işlem başlattılar…
İşte AKP adaleti!
Dayatılan böyle bir dönemin varlığı bile Özel’in sözlerindeki haklılığı gösteriyor…
Desteği Yüzde 29’a düşen ve ülkeyi yönetme ehliyetini kaybeden AKP’nin tek seçeneği, hemen seçime gitmesidir ve seçime gitme kararını şimdiden almalıdır!
Türkiye’nin tek kurtuluşu seçimdir…
Eğer AKP korkmuyorsa, 15,5 milyon yurttaş tarafından “CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı” olarak gösterilen Ekrem İmamoğlu’nun özgürlüğü de sağlamalıdır!
BirGün