Rubio ve Van Hollen, Trump politikaları konusunda hararetli bir tartışmaya girdi

Washington — Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile Maryland Demokrat Senatörü Chris Van Hollen, ülkenin en üst düzey diplomatının Senato Dış İlişkiler Komitesi'nde ifade verirken Trump yönetiminin dış politikasını savunması sırasında Salı günü hararetli bir tartışmaya girdiler.

Van Hollen, yedi dakika boyunca Rubio'nun Sudan'daki soykırım sırasında insani yardımların dondurulmasından , El Salvador'a usulüne uygun olmayan sınır dışı etmelere ve öğrenci vizelerinin iptaline kadar uzanan konulardaki tutumunu eleştirdi.

"Sen ve ben 15 yıl boyunca Kongre'de birlikte görev yaptık," dedi Van Hollen. "Her zaman aynı fikirde değildik, ancak bazı ortak değerlerimiz olduğuna inanıyorum - yurtdışında demokrasiyi ve insan haklarını savunma ve yurtiçinde Anayasa'ya saygı duyma inancı. Bu yüzden sizi onaylamak için oy kullandım. Bu ilkeleri savunacağınıza inanıyordum. Siz savunmadınız. Tam tersini yaptınız."

Van Hollen devam etti, "Amerikan değerlerini ve çıkarlarını ilerletmek için bir araç olarak dış yardımın önemi hakkında inançla konuşuyordunuz. Sonra Elon Musk'ın USAID ve diğer yardım programlarına testereyle vurmasına seyirci kaldınız."

Senatör, ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı'nın (USAID) boşaltılması sonucu insanların öldüğünü söyledi. Rubio, bu yılın başlarında, Musk liderliğindeki Hükümet Verimliliği Bakanlığı'nın hedefi haline geldikten sonra federal ajans tarafından finanse edilen programların %83'ünün iptal edildiğini söyledi.

Van Hollen ayrıca Rubio'nun "ülkemizin mülteci sürecini alay konusu yaptığını, onu siyasi ideolojinin ve ırkın gerçek veya ihtiyaçtan daha önemli olduğu küresel bir apartheid sistemine dönüştürdüğünü" söyledi. Eleştiri, Trump yönetiminin ülkenin apartheid sonrası hükümeti tarafından ayrımcılığa uğradıkları iddiasıyla Beyaz Güney Afrikalılara mülteci statüsü vermesine atıfta bulunuyordu.

"Size doğrudan ve şahsen şunu söylemeliyim ki, dışişleri bakanı olarak size oy verdiğim için pişmanım" dedi.

Rubio, Van Hollen'ın pişmanlığının "iyi bir iş yaptığımı doğruladığını" söyledi.

Görüşmede ayrıca Trump yönetimi tarafından yanlışlıkla sınır dışı edilen Kilmar Abrego Garcia'ya da değinildi.

"Yüksek Mahkeme, 9-0'lık bir kararla, yönetimin haksız yere El Salvador'a sınır dışı edildiğini kabul ettiği Abrego Garcia'nın Amerika Birleşik Devletleri'ne geri gönderilmesini kolaylaştırmanızı emretti," dedi Senatör Van Hollen. "Cevabınız, yargı emirlerini açıkça hiçe saydınız. Abrego Garcia'yı geri göndermek için El Salvador ile temasa geçip geçmediğiniz sorulduğunda, 'Bunu size asla söylemem ve bir yargıca asla söylemeyeceğimi biliyorsunuz,' diye övündünüz."

Rubio, "Yargı organındaki hiçbir yargıç bana veya başkana dış politikanın nasıl yürütüleceğini söyleyemez" yanıtını verdi.

Rubio, senatörün Abrego Garcia'yı ziyaret etmek için El Salvador'a gitmesiyle alay etti.

Rubio, senatörün Nisan ayındaki toplantıda margarita içtiğine dair asılsız iddialara atıfta bulunarak, "Çete üyelerini, çete üyelerini sınır dışı ettik, sizinle margarita içen kişi de dahil," dedi. "Ve o adam bir insan kaçakçısı ve o adam bir çete üyesi."

Van Hollen araya girerek, "Sayın Başkan, böyle asılsız iddialarda bulunamaz!" dedi.