ABD'nin İran'dan sonraki yeni hedefi Kuzey Kore olabilir mi?

Kuzey Kore, ABD'nin geçen hafta sonu İran'a ait üç nükleer tesise düzenlediği saldırıyı kınayan ülkeler arasındaydı ve Başkan Donald Trump hükümetini, İran'ın toprak bütünlüğünü ve Birleşmiş Milletler Sözleşmesi'ni ihlal etmekle suçladı.

Daha önce İsrail'in İran'a yönelik füze saldırılarını "iğrenç bir eylem" olarak niteleyen Pyongyang rejimi, uluslararası toplumu "ABD ve İsrail'in çatışma eylemlerine karşı oybirliğiyle kınama ve reddetme sesini yükseltmeye" çağırdı.

Nükleer silahlı Kuzey Kore'nin İran ile iyi ilişkileri var. Onlarca yıldır, İranlı bilim insanlarının daha sonra geliştirdiği balistik füzelerin geliştirilmesi de dahil olmak üzere, Tahran ve Pyongyang'daki rejimler arasında askeri işbirliğine dair şüpheler vardı.

Yaklaşık 20 yıl önce, Kuzey Kore derin tüneller delme konusunda uzman mühendisleri İran'a göndermeye başladı. Kuzey Koreli uzmanların İran'ın Natanz ve Isfahan nükleer tesislerindeki derin, güçlendirilmiş yeraltı tünellerini tasarladıkları ve inşa etmelerine yardımcı oldukları bildirildi.

1950'de Kore Savaşı'nın başlamasından bu yana Kuzey Kore, önemli askeri varlıklarının çoğunu yeraltı üslerinde sakladı. Rejimin şimdi, ABD'nin Midnight Hammer Operasyonu'nda İran hedeflerine attığı GBU-57 bombalarının etkisini analiz ederek yeraltı sığınaklarının etkinliğini belirlemeye çalışması muhtemel.

Emekli Güney Koreli korgeneral ve ABD düşünce kuruluşu Ulusal Caydırıcılık Çalışmaları Enstitüsü'nde kıdemli üye olan analist Chun In-bum, "İran'da olanları kesinlikle yakından izlediler," dedi. "Şimdi öncelik, aynı şeyin onlara olmamasını sağlamak olacak."

"Kuzey Kore'nin varacağı sonuçların nükleer silah kapasitelerini artırmaları ve depolama alanlarını daha da güçlendirmeleri gerektiği olacağını düşünüyorum" dedi. Kuzey Korelilerin gelişmiş hava savunması ve misilleme seçenekleri gibi ek koruyucu önlemler benimsemeleri gerekeceğini söyledi.

İran'ın hatalarından ders çıkarmak

Uzmanın dışladığı şey, İran'a yapılan saldırının Kuzey Kore'yi konuşmak istemeye sevk edeceği. "Kesinlikle hayır. Bu onların doğasında yok."

Ancak Trump yönetiminin "kararlı duruşundan" dünyadaki diğer ülkeler kadar Kuzey Kore'nin de şok olduğunu ve bir Amerikan saldırısı karşısında kendilerinin de hazırlıksız yakalanacağını düşünüyor.

Tüm işaretler, Kuzey Kore rejiminin aynı şeyin kendisine de olmamasını sağlamak için harekete geçtiğini gösteriyor. Seul'deki Ewha Womans Üniversitesi'nden uluslararası çalışmalar profesörü Leif-Eric Easley, "Kuzey Kore, İran'ın hatalarından ders çıkaracak" diyor.

"İran örneğinde İsrail, Tahran'ın stratejik ve taktik hatalarından yararlanarak, üstün istihbarat, teknoloji ve eğitim kullanarak İran'ın hava savunmasını, yetenekli personelini ve misilleme seçeneklerini zayıflattı" dedi.

Pyongyang, hem ülkenin coğrafyası hem de müttefikleri açısından durumunun Tahran'dan tamamen farklı olduğunu biliyor: Çin ve Rusya, Pyongyang'a yardım etmek için Tahran'dan daha iyi konumdalar.

Ve sonra nükleer programın durumu var. Easley, "Pyongyang'ın nükleer programı çok daha gelişmiş, ICBM'ler de dahil olmak üzere birden fazla teslimat sistemiyle teslim edilmeye hazır silahlara sahip," diyor. Kuzey Kore, ABD ana karasına saldırabilir ve Seul da silahlarının menzili içinde.

Kim ve rejim değişikliği tehdidi

Kuzey Kore lideri Kim Jong-un'un da rejimini korumak için yeterli miktarda son teknoloji silah ve teknolojiyi elde etmek amacıyla Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile olan ittifakına güvenmesi bekleniyor.

Easley, "ABD saldırılarının ardından Moskova'nın İran Dışişleri Bakanı'nı hemen karşılamaya gitmesi ve Putin'in, G7 toplantısı sırasında Kanada'da bulunan Kim Jong-un ile görüşmesi için Sergey Şoygu'yu göndermesi tesadüf değil" diyor.

"Rusya'nın İran ve Kuzey Kore ile koordinasyonu, birçok bölgedeki güvenliğin giderek daha fazla iç içe geçtiğini gösteriyor" diyor.

Chun, yine de Kim'in önceliğinin artık kendi kişisel güvenliğini ve tek kalıtsal komünist diktatörlüğün geleceğini güvence altına almak olduğunu söylüyor. Trump'ın, Amerikan ordusunun İran'ın yüce lideri Ayetullah Ali Hamaney'in nerede saklandığını ve Tahran'da bir rejim değişikliği hakkında bilgi sahibi olduğu yönündeki önerilerinden derinden endişelenmiş olmalı.

"Kim, konumunu ve hareketlerini çevreleyen gizlilik perdeleriyle askeri bir baş kesme stratejisi tehdidinden çok iyi korunuyor. Bu gizliliği koruyacağından ve nerede olduğuna dair bilgilerin mümkün olduğunca sınırlı olmasını sağlayacağından eminim" dedi.