Glioblastomaya karşı yeni bir hücre tedavisi

Glioblastoma agresif ve tedavisi zor bir hastalıktır. Hâlâ çok az tedavi seçeneği bulunan bir beyin tümörüdür. Ancak Carlo Besta Nöroloji Enstitüsü önemli bir atılım gerçekleştirdi: Hastaların bağışıklık savunmalarını yeniden canlandırabilen ve tümöre saldırmak için kullanabilen bir hücre tedavisi. Bu umut verici yeni tedavi stratejisi, Nature Communications dergisinde yayınlanan yeni bir çalışmada açıklanmıştır.
TerapiBesta araştırma ekibi, tümör içine sızan T lenfositlerine (tr-Til) dayalı, glioblastoma için yenilikçi ve kişiselleştirilmiş bir immünoterapi stratejisi geliştirdi. Bu bağışıklık sistemi hücreleri, tümör kitlesine sızarak neoplaztik hücreleri tanıyıp yok etmeye çalışır. Ancak glioblastomada, tümörün yarattığı düşmanca ortam nedeniyle bu hücreler az sayıdadır ve genellikle "tükenmiş", dolayısıyla işlevleri zayıftır.
Yeni çalışmada açıklanan yöntem, laboratuvarda işlevsel ve reaktif tümör infiltre edici T lenfositlerini izole edip çoğaltmak ve bağışıklık hafızalarını korumak için geliştirildi. Bu lenfositler, tekrar infüze edildiklerinde tümör hücrelerini tanıyıp yok etme potansiyeline sahip. Araştırmacılar ayrıca, bağışıklık sisteminin tümörü ortaya çıkarmasına yardımcı olan yeni bir mekanizma keşfettiler: Glioblastomanın vücudun savunma mekanizmalarından "saklanmak" için kullandığı Pd-L1 adlı bir proteini bloke ederek, tr-TIL'ler tümör hücrelerini yok etmede daha da işlevsel ve etkili hale geliyor gibi görünüyor.
Laboratuvar testiBesta'nın yeni yöntemi, ameliyat sırasında çıkarılan materyalle başlıyor. Beyin cerrahları, bağışıklık hücreleri de dahil olmak üzere tümör dokusunu ultrasonik disektör adı verilen özel bir cihazla topluyor. Ardından, laboratuvarda araştırmacılar, belirli bir moleküler belirteçle tanımlanan reaktif T lenfositlerini izole ediyor ve bunları, büyümelerini destekleyen ve bağışıklık hafızalarını ve işlevlerini koruyan büyüme faktörlerinin varlığında yetiştiriyorlar.
Bu tekniği test etmek için araştırmacılar, diffüz gliyoma teşhisi konmuş 161 hastayı çalışmaya dahil ettiler. Tedaviyi laboratuvarda test ederek, en reaktif infiltre edici T lenfositlerini toplayıp seçtiler ve ardından bunları hayvan modellerine uyguladılar. Hayvanların %70'inde tümör büyümesinde yavaşlama ve buna bağlı olarak sağkalım oranında artış gözlemlediler.
Yeni bir klinik protokolBu nedenle çalışma, tr-Til tedavisinin deneysel aşamadan klinik uygulamaya geçişinin başlangıç noktasını temsil ediyor. Besta, protokolün klinik kullanım için temel bir gereklilik olan İyi Üretim Uygulamaları (GMP) standartlarına halihazırda uyarlandığını ve bir sonraki adımın, bu tedavinin glioblastoma hastalarında güvenliğini ve etkinliğini test edecek olan ReacTil klinik çalışmasının başlatılması olacağını açıklıyor. Doğrulanması halinde, sonuçlar glioblastoma tedavisi için yeni ve kişiselleştirilmiş bir strateji sunacak.
Carlo Besta Nöroloji Enstitüsü Beyin Tümörü İmmünoterapi Birimi Başkanı Serena Pellegatta , "Çalışmamız, tr-Til tedavisinin glioblastoma hastaları için somut bir seçenek olma potansiyeline sahip olduğunu gösteriyor," diyor. "Şimdiye kadar, immünoterapi bu tümörün tedavisinde sınırlı sonuçlar verdi. Buna karşılık, yapıları gereği, Til'ler zamanla diğer malignitelerde daha etkili olmuş ve ilerlemiş ve metastatik melanomların tedavisi için FDA onayı almıştır. Glioblastoma hastaları için de tedavinin ilerlemesine katkıda bulunabileceğimizden eminiz."
repubblica